Acıktığınız için değil, zevk aldığınız için yemek yerseniz kaçınılmaz biçimde kilo alır ve sağlığınızı tehlikeye atarsınız.
Eğer yemek yeme bağımlılığınız varsa, önerilerimize kulak vererek bundan bir an önce kurtulmaya bakın Bazı insanlar yemek yemek bazıları da doymak için yaşar. Birinci gruptakiler için yemek yemek vücudun temel ihtiyacı olmasından öte bir süre sonra vazgeçilmez zevkler arasında yer almaya başlar. Her kültürün temelinde yatan ziyafetler, toplu yemek yeme zevki ve misafirperverlik dikkat çekici farklara dayansa da aynı temeldedir özünde. Her eğlencenin bir parçasında mutlaka yemek vardır.
Eğlencelerin, düğünlerin, arkadaş toplantılarının bol olduğu, uzun akşam yemekleri ve gece çıkmalarının arttığı yaz günlerinde kendinizi daha mutlu etmek için daha bol yemek mantığındaysanız fazla kilolar çoktan kapınızı çalmıştır. Bunun önüne geçmek için yemeye başlamadan önce gerçekten aç olup olmadığınıza karar vermeli, duygusal yemelerinizin en çok hangi durumlarda tekrarlandığını tespit edip çözüm yolları bulmaya çalışmalısınız.
Yemek yemek bazılarında bağımlılık haline gelmiştir. Alkol veya sigara bağımlılığı gibi olmasa da bu bağımlılıkla mücadele etmek ciddi bir irade gücü gerektirir. İşte bu doğrultuda size birkaç öneri...
Küçük porsiyonlar tüketin
Besinlere karşı duyulan bağımlılık genelde fazla yemek tüketmekle sonlanır. Ancak Florida Üniversitesi'ndeki uzmanlara göre beynimizi daha az yemek tüketerek de kandırabiliriz. Küçük tabaklar ve kaseler kullanarak vücudun daha az porsiyon görmeye alışması, tabak bitirme psikolojisi ile tatmin edilmesi yardımcı olacaktır.
Zamanla, bu alışkanlığı tekrarladıkça beyin azla yetinmesini öğrenir. Bunu başardıktan sonra tabakta yemek bırakmaya çalışmak ikinci adım olacaktır.
Bol bol su için
Su rahatlatıcı özelliğiyle yeme ataklarının önüne geçebilir. Bunun için kendinize günlük su hedefi belirleyip bu hedefi gün içine yayarak tüketmeye gayret edin.
Tatlılardan uzaklaşın
Herkesi diyetten uzaklaştıran farklı kalori tuzakları vardır. Eğer sizin düşmanınız şeker ve şekerli gıdalar ise öncelikle bulunduğunuz ortamdan şekeri uzaklaştırarak işe koyulabilirsiniz. Şekersiz şekerler, sakızlar, light tatlılarla zamanla yeme alışkanlıklarınızı değiştirmeli, yeme sıklığınızı düşürmeli, canınız her tatlı çektiğinde yemeyerek ilk adımları tamamlamalısınız.
Açlığınızı kontrol edin
Açlık yeme bağımlılıklarını tetikleyen tehlikeli bir durumdur. Bunun için asla kendinizi aç bırakmayın, yemek yemeyi istemekle gerçekten aç olmayı ayırt etmesini öğrenin. Fizyolojik olarak aç olduğunuzda yemek yiyin, göz açlıklarınızı umursamamaya çalışın. Egzersiz yapın
Egzersizin vücudumuzun fiziksel görünümünde olduğu kadar kimyasında da geliştirici etkileri vardır. Spor yapan bireylerin daha mutlu oldukları ve daha az yedikleri belirlenmiştir. Bunun için kendi performansınıza uygun, keyifle sürdürebileceğiniz bir program oluşturun.
Psikolojik destek alın
Yemekle kurduğunuz ilişkiler konusunda kendinizi yalnız ve gergin hissediyorsanız bunu mutlaka bir uzmanla paylaşın. Bu bağların kurulmasında altta yatan psikolojik etkenlerin rolü varsa, bunları beraber bulmaya ve yok etmeye çalışın.
Suç bölgesinden uzaklaşın
Eğer tezgahta kocaman bir çikolatalı kek, dumanı üzerinde bir pizza veya abur cubur dolu bir kase bırakırsanız muhtemelen kendinizi kaybedersiniz. Bunun için evinizde, size tuzak kuracak yemekleri bulundurmayın.
Haftanın besini Kırmızı erik
Kırmızı erik çoğunlukla taze meyve olarak yeniliyor. Ama reçel, meyve suyu, komposto, hoşaf, şurup, pekmez, marmelat ve pestil yapımında kullanıldığı için kışın da tüketilebiliyor. Özellikle ara öğünlerde tavsiye ettiğimiz kuru erik, makul miktarda yağlı tohum ve bitki çayıyla birlikte tüketildiğinde enerji verir.
B vitamini bakımından zengindir. Sindirim sorunu yaşayanlara yardım eder.
Haftanın sorusu Gece ne yapmalı?
Gece yemeleri diyet serüvenlerinde beni en çok zorlayan durum. Bütün günü hafif beslenerek geçirebilsem de akşam televizyon karşısında hiç durmamacasına yemeye başlıyorum. Bunu nasıl önleyebilirim?
Bu, kilo vermek için bize başvuran pek çok kişinin yakındığı sorunlardan biri. Gün boyunca gerek işler gerek kontrol mekanizmalarının daha yoğun çalışmasıyla durdurulabilen iştah ve yemeğe saldırma hallerini önlemek maalesef akşam saatlerinde pek de kolay olamıyor.
Bununla baş edebilmek için öncelikle güne dengeli bir kahvaltıyla başlamalı, ara öğünleri atlamadan az kalori bombardımanı ile muhtemel yeme ataklarını önlemelisiniz. Akşam yemeğinde yine dengeli ve yeterli bir mönüden oluşan zevkli, kalori değeri düşük ama hacimsel olarak büyük bir mönü hazırlamalı, bunu yavaş ve yemek yemeye odaklanarak yemelisiniz. Kesinlikle televizyon karşısında, telefonda değil, sadece yemek yemeye odaklanarak en az 20 dakikada akşam yemeğinizi tamamlamalısınız.
Bundan sonra muhtemel bir yeme halini önlemek için kendinizi oyalayacak hobiler bulmalısınız. Kitap okumak, örgü örmek, resim yapmak, sportif aktiviteler gibi...
0 yorum:
Yorum Gönder