25 Aralık 2007 Salı

Orthorexia nervosa

Orthorexia nervosa

Orthorexia nervose(Anorixia nervosa dan geliyor: İştahsızlık, yunanca "ortho"=doğrudan, doğru)

İsveç besin birliğine göre, insanların sağlıklı beslenme konusunda takıntılarını saplantı boyutuna vardırdıkları yeni bir hastalık ortaya çıktı: Amerikalı Doktor Steven Bratman a göre ise sağlıklı beslenmeye abartılı önem verme sonucu oluşan bir hastalık kavramını tanımlıyor. Yakalananlar kendilerini sağlıklı beslenmek zorunda hissediyorlar. Beslenme, vitamin, küçük çaplı yiyecekler vb. alımının kesinlikle hesaplanarak yeterli olup olmayaZAYIFcağı konusu çerçevesinde zorunluluk haline dönüşüyor. Mesela yakalanan kimse-hasta, kendisi için sağlıklı öğle yemeğine oturarak, hala kendisindeki çinko, manganez eksikliğini hesaplar.Orthorexia nervosa. Sağlıklı beslenmeyi aşırı uçlara taşıyan orthorexia hastaları kendi beslenme kurallarını oluşturuyorlar ve kurallar gittikçe daha katı olmaya başlıyor. Bu kurallara uymak için gittikçe daha fazla zaman zaman harcıyor ve öğünlerini çoğu kez günler öncesinden planlamaya başlıyorlar. Evden uzakta olduklarında, içindeki yağlar ya da kimyasal maddelerden korktukları için her şeyi yiyemiyor ve kendi yiyeceklerini yanlarında götürüyorlar. Diyetlerine bağlı kalmak için büyük irade gösterdikleri gerektiğinden, kendilerini bu tür bir çaba içinde olmayan insanlardan daha erdemli ve üstün hissediyorlar. Sağlıklı beslenme yeminlerini bozup da "yasak" bir yiyeceğe yenik düşerlerse, kendilerini daha katı kurallarla yada yiyeceklerden uzak durarak cezalandırıyorlar. Tüm bunlar anorexia yada bulimia nervosa hastalarının davranışlarını andırıyor. Aradaki fark, anorexia ve bulimia nervosa hastaları tükettikleri yiyeceklerin miktarı konusunda saplantılıyken; orthorexia hastalarının nitelik üstünde durması. Tüm bu üç hastalığın da ortak yönü her şeyden önce, beslenmenin hayatta abartılı bir yer kaplamasıdır. Özellikle gelişmiş ülkelerde yaşayan insanlar, neyin "sağlıklı" neyin "sağlıksız" olduğu konusunda çelişkili bir bilgi bombardımanıyla yaşıyor yaşıyorlar. Gen aktarımlı tarım ürünleri tartışmaları ve organik besin hareketi de insanların beslenme konusundaki seçimlerini daha da karmaşık kılıyor. Araştırmacılara göre, "sağlıklı" ve "sağlıksız" besinlere bu kadar çok odaklanması sorunlu. Kimileriyse çağdaş batı toplumunda insanların yiyeceklerle gittikçe daha da nevrotikleşen bir ilişki kurduğuna işaret ediyorlar.

Üstünkörü bakıldığında, Orthorexia nervosa çoğunlukla çok masum başlıyor, yani red etme arzusu, kronik bir hastalıktan kurtulmak arzusu veya kötü beslenme alışkanlıklarını bertaraf etme arzusu gibi.Zamanla, her şeyden önce hangi gıdalardan hangi miktarda tüketmek gerektiği soruları ve itinasız (yanlış beslenmeden duyulan korku sürekli artar. En sonunda planlama, alışveriş, gıdaların hazırlanışı ve türü, Orthorexia nervosa nın bir yeme bozukluğu yaptığı bu tür insanlarda hayatı önem oluverir.



Kaynaklar:

Bilim Teknik Mayıs 2004

http://www.shiatsu-austria.at

http://www.shiatsu-austria.at

0 yorum: