23 Aralık 2007 Pazar

KÖTÜ BESLENME

FAKİRLİK ve KÖTÜ BESLENME İLE SAVAŞ

(Combating Malnutrition/What is Needed to Eliminate Malnutrition?)

Prof.Dr. Muammer Kaya, Eskişehir-Osmangazi Üniversitesi Teknoloji Araştırma Merkezi (TEKAM) Müdürü

eposta: mkaya@ogu.edu.tr

Küreselleşme, dünya ekonomisinin daha fazla entegrasyonu, fakirliği azaltmada en önemli kuvvet kabul edilmektedir. Ancak uluslar arası entegrasyon daha çok gelişmiş ülkeler için fırsatlar yaratmaktadır. Fakat beraberinde artan eşitsizlik, kuvvet dengelerinin kayması, kültürel uniformluk gibi bir takım kaygı/riskleri taşımaktadır. Küreselleşme, büyüme ve fakirlik azaltma ilişkisi; mal, hizmet, insan, kapital ve bilgi akışının Dünya Ekonomisinde artışıyla yani artan ekonomik entegrasyonla sağlanması beklenmektedir. Ancak küreselleşmenin fakirler için yarattığı riskler, sağladığı fırsatları geçmiştir. Dezavantajlı fakir ülkeler küreselleşmeden sağlık, beslenme, eşitlik ve nüfus planlama programlarından arzu ettikleri/yeterli faydayı henüz sağlayamamışlardır.

Küresel beslenme sorunu son onlarca yıldır gelişmektedir, fakat bu yavaş ve düzensiz olmaktadır. Dünya çapında, 180 milyondan fazla beş yaş altı çocuğun – hemen hemen üç çocuktan biri- büyümesi durmuş/bodur kalmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde çocukların %30’dan fazlası mikro beslenme eksikliğinden zarar görmektedir. Beslenme çocuk ölümlerinin yarısında önemli hastalık ve gelişim azlığının en önemli sebeplerindendir. Gelişmekte olan ülkelerde 1 milyar insan olması gereken kilonun/ağırlığın altındadır ve 1.6 milyar ergen ise anemiktir. Bunlar enfeksiyonlara daha az dirençlidir, çalışma kapasiteleri azdır ve ekonomik üretkenlikleri azalmıştır. Kötü beslenme çocuklukta yaşamı, gelişmeyi ve büyümeyi tehdit etmekte ve kronik hastalık risklerini sonraki hayatta artırmaktadır. Kötü beslenme aynı zamanda HIV/AIDS’inde artışına sebep olabilmektedir. Gelişmiş ülkelerde ise diğer bir beslenme problemi olan şişmanlık ve dietlerle ilgili hastalıklar hızla yayılmaktadır. Milenyum Gelişme Amaçları (MGA) kötü beslenme elimine edilmeden başarılamaz.

Kötü beslenmenin eliminasyonu Dünya Bankası ve UNICEF katkılarıyla başarılmaya çalışılmaktadır. Ancak:

- Beslenme bazı bölgelerde yavaş bir şekilde gelişse de birçok bölgede durgundur.

- Beslenme fakirliğin yok edilme ajandasında yan bir dal olup, sağlık, ruhi gelişme ve verimliliğin gelişmesi için potansiyeldir.

- Birkaç büyük ölçek/çaplı programlar sıkı şekilde takip edilip değerlendirilmelidir.

- Kötü beslenmeyle uğraşmak için yetersiz kapasite fakirliği azaltmada ana sınırlayıcı faktördür.

- Beslenmeye verilen kişi başı harcama genellikle düşüktür.

Kötü beslenmeyi yenmede toplumdan, ulusal ve uluslar arası seviyelere sosyo-politik gelişme sağlanmalıdır. Beslenme sorunu küresel çaba ile çözülebilecek bir sorundur. Kötü beslenmeyi azaltmak demek fakirliği azaltmak demektir.

Beslenme için Uluslarası Amaçlar Birleşmiş Milletlerin (BM) 2000 yılı Milenyum Gelişme Zirvesine göre:

İlk amaç fakirlik ve açlığı kökten yok etmektir Açlık gören insanların sayısının yarıya indirilmesi ana hedeflerden olup, bu beş yaş altı olması gerekenden zayıf çocukların sayısına bakarak değerlendirilmektedir. Çocuk beslenmesinin iyileştirilmesi çocuk ölümlerini azaltacaktır. Zorunlu ilk eğitim çocuk beslenmesini artıracaktır. Tüm çocuklara emin, sağlıklı bir hayat başlangıcı kötü beslenme ve kötü sağlık şartlarını azaltacaktır. Bu amaçlara ulaşmak için gerekli stratejiler şunlar olmalıdır:

- İlk altı ay anne sütü ile beslenmenin desteklenmesi, özendirilmesi ve sağlanması gerekmektedir.

- İki yaşına kadar anne sütü ile beslenmenin yanında ek besleme (mama) önerilmelidir. Bundan sonra çocuk uygun beslenmesi sağlanmalıdır.

- Anne, genç çocuk ve erişkinlerin beslenmesinin temel sosyal hizmetlerce hane halkı besin emniyeti sağlanmalı ve geliştirilmelidir.

- 2005’e kadar iyot eksikliği/bozukluğu, 2010’a kadar A vitamini ve demir eksikliğinin eliminasyonu hedeflenmiştir.

- Mikro beslenme eksikliği azaltımının hızlandırılması için diet çeşitlendirmesi, besin kuvvetlendirmesi ve ilavesi yapılmalıdır.

Beslenme göstergeleri ülkenin fakirlik azaltma stratejilerinin gelişiminin en kolay ölçüsünü gösterir. Beslenme verilerinin toplanması ucuz, güvenilir, hassas ve karar vericilere yön vermede kullanılabilir. Toplumlarda çocukların büyümesi fakirlik eğiliminin göstergesi olarak kullanılır. Beslenmenin izlenmesi fakirlik azaltma stratejilerinin en önemli köşe taşıdır. Maalesef az gelişmiş/gelişmekte olan ülkeler temel sosyal hizmetlere, milli gelirlerin %20’si ayırması gerekirken bu yapamamaktadırlar. Buralarda bağış yapanların katkısı da yeterli olamamaktadır. Bazı ülkelerde topluma besin yardımı yapılsa da kafi olmamaktadır. Bir çok ülkede sağlık ve beslenmeye gelirden harcanan pay çok az olmaktadır.

Milenyum Gelişme Amaçlarına göre UNİCEF ve Dünya Bankası dünyadaki kötü/eksik beslenmeyi elimine etmek için önemli mücadeleler vermektedir. Çocuk ve anne sağlığı, büyümesi, gelişimi, yaşamı önem kazanmaktadır. UNICEF anne sütü ile beslenme ve mikro beslenmeyi ön plana çıkarmaktadır. Dünya Bankası ise entegre toplum tabanlı programlarla mikro beslenmeyi ve çocukların daha iyi beslenme ve bakımını ön plana çıkarmaktadır. Ancak her iki kurumunda beslenme konusundaki kaynakları dünyadaki beslenme sorunu çözmeye yeterli gelememektedir. UNICEF ülke programlarını desteklemektedir. Dünya Bankası ise makro seyiye de ülke politikalarını projeler geliştirme bazında analitik olarak desteklemektedir.

Ülkelerin gelişmesinin merkezinde beslenme sorunu vardır. Bunun çözümü de büyük ölçekte eylemlerle başarılabilir. Kalıcı kötü beslenme dünyanın en önemli sağlık problemlerinden biri olup, dünyada çocuk ölümlerinde en önemli etkenlerden biridir.

Sonuç olarak dünyada olan çarpık küreselleşme sonucunda fakir olanlar; hasta, daha az bakım gören, karnı doymayan, ilaçını alamayan yani hep kaybeden olmaya devam etmektedir. Uluslararası kuruluşların insani yardımları dünyada var olan kötü beslenme sorununu çözmede çok önemli rol oynasa da yeterli olamamaktadır. Dünyada açlıktan ölenlerin sayısı terörizmden ölenlerin sayısını gölgede bırakmaktadır. Geçen sene terörden 625 kişi ölürken, 10 milyon kişi açlıktan ölmüştür. Her 5 saniyede bir kişi dünyada açlıktan ölmektedir. Her gün ise 25 bin kişi açlıktan ölmektedir. Kötü beslenme ve açlıkla savaşa Dünyada daha fazla önem verilmek ve kaynak ayırmak zorundayız.

Kaynaklar:

0 yorum: