25 Aralık 2007 Salı

Açık dondurmaların yüzde 56’sı mikroplu!

Açık dondurmaların yüzde 56’sı mikroplu!

55 adet açık dondurma numunesinin analizinde, insan bağırsağında ve ağız, burun mukozasından bulaşan mikroplar üredi.

Marmara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi’nin Haziran-Temmuz 2004’te İstanbul’da yaptığı bir araştırma, dondurmanın insan sağlığı için nasıl bir risk oluşturabileceğini ortaya çıkardı. Araştırma kapsamında ayrı imalathanelerde üretilmiş ve açık olarak satılan sade dondurmalardan alınan 55 adet numune, mikrobiyolojik analizden geçirildi.

Analizler sonucunda dondurma numunelerinin yüzde 23.6’sının oksijenli ortamda yaşayabilen bakterilerin, yüzde 49’unun koliform grubu bakterilerin üremesine ortam oluşturduğu görüldü. Dondurma numunelerinin yüzde 12.7’sinde ağız, burun mukozasından ve eldeki yaralardan bulaşabilecek s.aureus, yüzde 7.2’sinde de insan bağırsağından bulaşabilecek e.coli üredi.

Bu mikroorganizmalar, ölüm ile sonuçlanabilecek ciddi enfeksiyonlar ve zehirlenmelere yol açabiliyor. Analizlerin genel değerlendirilmesinde, dondurma numunelerinin yüzde 56.3’ünde mikrobiyolojik kalitenin insan sağlığı için risk oluşturacak durumda olduğu bildirildi.

Dondurmalar neden mikroplu? Tahminlere göre,Türkiye’de yaklaşık 180 milyon dolarlık bir dondurma pazarı mevcut. Bunun 120 milyon dolarlık kısmını ambalajlı dondurmalar, 60 milyon dolarlık kısmını da açık olarak satılan dondurmalar oluşturuyor. Açık dondurma tüketiminin miktarı, yılda yaklaşık 30 milyon litre olarak tahmin ediliyor. Pazarın cazibesi, yeni ambalajlı dondurma markalarının ortaya çıkması yanında açık dondurma imalatçılarının artmasına da yol açıyor. Açık dondurmalar, pastane, restoran, kafeterya gibi yerlerde satılıyor. Bu satış noktalarının çoğunda dondurmayı üretmek yerine başka üreticilerden tedarik etme tercih ediliyor.

Markalı üreticilerden dondurma tedarik etme, gün geçtikçe yaygınlaşıyorsa da, pastanelere, kafeteryalara, restoranlara dondurma veren, markasız bir çok üretici var. Bunların bir kısmı “merdiven altı” sektörüne dahil; yani kayıt dışı. Bir kısmı, kayıtlı olsa da, dondurma üretim iznine sahip değil.

Pastaneler için fason baklava türü tatlılar üreten bazı küçük imalathaneler, yazın sezonluk dondurma üretimi yapıyor. Buralarda dondurmaya üretim aşamasında mikrop bulaşması riski çok fazla. Üretim aşamasında mikrop bulaşmasına engel olunabilse bile, dondurmanın dağıtımı ve satışı aşamasında da hijyene dikkat edilmezse bulaşma olabilir.

Örneğin, dondurmaları külaha yerleştirmede kullanılan kaşıklar özel solüsyon içinde tutulmazsa, mikrop yuvası haline gelebilir. Kaşık üzerinde üremiş bakteriler, her daldırışta, dondurmaya bulaşır.

Nasıl giderilebilir? Sefertası Hareketi, Marmara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi’nin araştırması ile varlığı kanıtlanan riskin giderilmesi için, öncelikle gıda üretim ve satış yerlerinin denetiminden sorumlu olanları göreve çağırıyor. Tüketicilere ise, nerede satılıyor olursa olsun, nerede, kim tarafından üretildiği belli olmayan veya bildirilmeyen ve markalı olsa bile, hijyenik şartlarda satılmayan açık dondurmaları yememelerini; bazı dondurmacıların çıngıraklı şovlarına kapılıp hijyenik şartları dikkatten kaçırmamalarını; daima bilinen, köklü, dondurma ile ünlenmiş müesseseleri tercih etmelerini öneriyor. Ambalajlı dondurmaları tercih etmek, elbette daha garantili bir önlem. Ama, geleneksel dondurma ustalığına da haksızlık etmemek gerek. Araştırmada dondurma numunelerinin yaklaşık yüzde 44’ünde de mikroorganizma bulunmadığı göz ardı edilmemeli. Bilinçli tüketici için, sağlıklı geleneksel dondurma yiyebilme olanağı her zaman var. 1996 yılında Kahramanmaraş’ta yapılan benzer bir araştırmada, 88 adet sade dondurma örneğinin 42’sinde zararlı mikroorganizma bulunmuştu. Bu mikroorganizmalar, e.coli, k.pneumoniae, listeria ve salmonella idi.

Sefertası Hareketi Sekreterliği Hasanpaşa, Nâbizâde Sokağı No: 6 Kat: 4 Kadıköy 81010 İstanbul http://www.sefertasihareketi.org/www.sefertasihareketi.org

0 yorum: