Tüm dünyada yükselen sağlıklı yaşam trendleri paralelinde, adaçayı, ekinezya, rezene, nane, yaban mersini, nar gibi bitki ve meyveler son dönemde oldukça rağbet görmeye başladı...
Kimi bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor kimi mideye iyi geliyor kimi de kolesterolü düşürmeye yardımcı oluyor. Sonuçta hepsi şifalı... Sağlıklı beslenme reçetelerinin olmazsa olmazları arasında yerini alan bu bitki ve meyveler, yararlarının yanı sıra lezzetleri ile de tercih ediliyor.
Eskiler şifayı doğada ararmış. Günümüzde de yükselen sağlıklı yaşam trendleri eskiye; yani doğaya, doğal olana bir dönüş yaşandığını gösteriyor. Hem farklı lezzetleri hem de sundukları faydalarla bitki ve meyveler, çaydan yoğurda kadar birçok ürün hayatımızın vazgeçilmezleri arasında yerini aldı bile... Marketlerdeki çay rafları bile son dönemde farklı bitki ve meyvelerin renkleri hatta hoş kokuları ile canlanıyor. Mutfaklarda kaynayan sular bitki ve meyvelerle hayat buluyor.
Yüzyıllardan beri soğuk algınlığı, nezle, boğaz ağrısı ve idrar yolları enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılan ekinezya, iştahı düzenleyip, sindirime yardımcı olan rezene ve daha pek çoğu sağlıklı yaşamın kapılarını açıyor.
Çarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane
Özellikle kış aylarında, ev meclislerinin biraraya geldiği toplantıların en keyifli meyvesidir nar. Bilmecesi, lezzeti, bereketiyle yüzyıllardır hayatımızda olan narın şimdi çayı da var. Nar, antioksidan, C vitamini ve niosin vitamini zengini bir meyve. Kırmızı rengiyle de sahip olduğu güçlü etkiyi yansıtan nar, kalp sağlığını koruyucu minareller içeriyor. Antioksidan içeriğinin yüksek oluşuyla, kötü kolesterol düzeyini düşürmeye yardımcı oluyor. Nar, en çok Anadolu ve İran’da yetişiyor ancak Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde de bulunuyor.
Romalı savaşçıların güç kaynağı: Rezene
Romalılar tarafından oldukça fazla kullanılan rezenenin, savaşçılara güç verdiğine inanılırmış. Halk arasında da özellikle, midedeki gaz, şişkinlik gibi sancılara ve rahatsızlıklara iyi geldiği bilinen rezene, rahatlatıcı etkilere sahip bir bitki. Sindirim problemi yaşayanların sıkça tercih ettiği bir bitki olan rezenenin, aynı zamanda burun tıkanıklığı ve sinüzit gibi üst solunum yolları enfeksiyonları üzerinde de olumlu etkisi bulunuyor. Ülkemizde doğal olarak yetişen rezenenin kökeni Akdeniz ve Batı Asya’ya dayanıyor. Bu değerli bitkinin kökü, tohumu ve filizleri çeşitli şekillerde değerlendirilebilir. Örneğin kökü ve yaprakları yemeklere eklenebilir veya çayı kolaylıkla hazırlanabilir.
Ekinezya soğuk algınlığına birebir
İlk olarak Kuzey Amerika yerlileri tarafından keşfedilen bu çiçekli bitki, eski zamanlarda zehirli böcek ve yılan sokmalarına karşı kullanılırmış. Ekinezya, birçok yararlı maddenin yanı sıra tanenler, protein, yağ asitleri, A, C ve E vitamini de içeriyor. Tüm bu zengin içeriği ile ekinezya, bağışıklık sistemini güçlendirerek vücut direncini artırıyor ve ekinezyanın, enfeksiyon tedavilerine büyük katkı sağladığı düşünülüyor. Uçuk, grip, bademcik iltihabı gibi virütik hastalıklara karşı kullanılan ekinezya, soğuk algınlığının önlenmesinde çok yaygın olarak tercih edilen mucizevi bir bitki. Ekinezyayı, pastil veya kapsül olarak bulabileceğiniz gibi çay olarak da içebilir ve kış aylarını zinde geçirebilirsiniz.
Yabanmersini: Lezzeti kendisinden büyük
Çok eski zamanlardan beri boğaz ağrısı ve sindirim sistemi rahatsızlıklarının tedavisinde ve idrar söktürücü olarak kullanılan Yabanmersini, Karadeniz dağlarının fundalık bölümlerinde yetişen 30-35 cm boyunda küçücük bir bitki. Ancak etkisi ve faydaları o kadar büyük ki... Flavonoidler ve demir bakımından zengin olan bu bitki, göz yorgunluğunu rahatlatıcı ve retinayı kuvvetlendirici özelliklere sahip. Havuç, brokoli, nar gibi beta-karoten içeren besinlerle birlikte tüketildiğinde özellikle göz sağlığı üzerindeki yararlı etkileri daha da artıyor. Stresliyseniz, bir fincan Yabanmersini çayı çok iyi gelir ve sizi rahatlatır. Birçok antioksidan içeren Yabanmersini meyvesi taze olarak yenebilebileceği gibi bu meyveden turta, reçel ve marmelat da yapılır.
Detoks kürlerinin vazgeçilmezi: Adaçayı
Tüm Avrupa ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de çok yaygın olarak yetişen Adaçayı, boyu 30-70 cm olan kokulu bir bitki. Güçlü antioksidan özelliğinin yanı sıra A, B ve C vitaminleri de içeren adaçayının özellikle dolaşım, sindirim sistemi ve hafıza üzerinde olumlu etkileri bulunuyor. Terleme, ağız yarası, boğaz ağrısı veya menopoz belirtilerini azaltıcı etkisi olduğu bilinen adaçayı, detoks (vücudu zararlı maddelerden arındırma) kürlerinin vazgeçilmez bitki çayı. Tüm bedeni güçlendirici etkisi olan adaçayı, canlandırıcı özelliğiyle hastalık sonrası güçsüzlük hallerinde başarıyla kullanılıyor. Rahatlatıcı etkisi de bilinen adaçayı, özellikle yoğun geçen bir günün sonunda enerjinizi geri kazanmak ve yeniden canlanmak için birebir.
23 Aralık 2007 Pazar
Bitki ve meyvelerle gelen sağlık
Gönderen admin zaman: 04:58
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder