Beslenme Tekniği, Besin değeri
SÜT: Süt ve süt ürünleri etler, meyveler, sebzelerin beslenmemizde ayrı önemi vardır. Sağlıklı bir biçimde beslenmek için bu besinleri yeterli oranda tüketmenin dışında hangi koşullarda saklayacağınızı da bilmemiz gerekiyor. 1)Aldığımız ürünlerin tüketim tarihlerine bakınız 2)Marketlerin veya bakkalların raflarında satışa sunulan ürünlerin sağlıklı bir ortamda olup olmadığına bakmak önemlidir. Örneğin güneş ışığı gören bir şişe sütü asla almayınız. Süt ürünlerinin doğru saklanması çok önemlidir. Aksi halde mikroorganizmalar hızla ürer sağlımızı olumsuz yönde etkiler. Peynir, yoğurt ve tereyağı sürekli buzdolabında durması gereken ürünlerdir.
YUMURTA: Civcivin büyümesi için gerekli olan hayati bütün maddeleri de içerdiğinden değerli bir besindir. Bol miktarda demir, kükürt, A, B, D ve E vitaminleri içerir. Kalori değeri de düşüktür.
CEVİZ: Mineral olarak Fosfor (145 g), Kalsiyum (17,3mgr), Demir (0,7mgr), Sodyum (0,8mgr), Potasyum (195 mgr), Magnezyum (37 mgr), Vitamin olarak B1 (0,1 mgr), B2 (0,04 mgr), B3 (0,3 mgr), B6, E (6 mgr), Folik asit bakımından çok zengin besindir. Posasının çokluğu nedeniyle bağırsaklarda olumlu etki yapar.
TATLI BADEM: 55-60 adet badem yaklaşık 650 klori dir. 100gr taze badem 450 klori içerir. Potasyum, kalsiyum, fosfor ve demirde bulanan bir çok mineral ve vitaminlerden özellikle B ve A vitaminlerini içerir. Bu değerlerden de bademin ne kadar besleyici ve sağlıklı olduğunu görebiliriz. Vejeteryanların sofradan eksik etmedikleri protein deposu olan bademin içerdiği mineraller sinir sistemini takviye eder. Halk arasında bademin soğuk algınlığı ve öksürüğe, kabuğunun da anjine iyi geldiğine inanılır.
BOZA: (B) gurubu vitamin kaynağıdır. B vitaminlerinin görevlerinden bazıları şunlardır. Yağların hazım olmasını kolaylaştırdığı için ishallerin meydana gelmesini önler. Ayrıca sinirleri dinlendirir. Cilt sağlığını ve tırnakların kırılmamasını sağlar.
LİMON, PORTAKAL, MANDALİNA, GREYFURT, MAYDANOZ: En çok (C) vitamini bulunan meyvelerdir. Greyfurta yararlı bakımından (altıntop) da denmektedir. (C) vitamini damar sertliği önler. Ne kadar çok (C) vitamini alınırsa kandaki kolestrol o derece azalır.
ERİK barısakları yumuşatır.
KİVİ: Bol miktarda C vitamini deposudur.
AVOKADO: İçerdiği E vitamini sayesinde tam bir güzellik iksiridir. Aynı zamanda metabolizma üzerinde olumlu etkiler bırakan B6 vitaminine sahiptir. Sinir ve bağışıklık sistemini de güçlendirir.
ŞEFTALİ: Çiçek ve yaprakları kaynatarak içilirse mide ve barsak solucanları düşer.
ÇİLEK: Yapılan araştırmalarda çileğin limondan daha fazla C vitamini içerdiği belirlenmiştir. Bundan başka kanı temizler, kana akıcılık sağlar ve bağırsakları rahatlatır. Demir ve çeşitli mineraller içerir. Çocukların solucanlarını düşürmesinde faydalıdır.
MEYVE SUYU: Sabah, öğle ve akşam günde üç bardak içildiğinde (kür şeklinde dört hafta her yemekte uygularsanız) organizmaya gençlik aşısı etkisi yapar. Kalbi ve dolaşımı rahatlatıp yükünü alır, vücuttaki fazla suyu atar ve vücudun zehirini giderir.
ANANAS SUYU: Hazmı kolaylaştırır özellikle de mide asiti eksikliği söz konusu ise.
ELMA SUYU: Sinirler üzerinde yatıştırıcı, sakinleştirici etkisi vardır ve böbreklerde karaciğerin fonksiyonu düzeltir.
KAYISI SUYU: Sivilceli ciltler için iyidir. Kabızlığa ve iştahsızlığa karşı etkilidir.
ARMUT SUYU: Ateşi düşürür ve yaraların iyileşmesini çabuklaştırır.
BÖĞÜRTLEN SUYUNDA: Kemikler için önemli mineraller ve kan yapıcı demir vardır.
ÜZÜM SUYU: Sinirleri adale dokularını kuvvetlendirir ve kan yapar.
DOMATES: Domateste bulunan ve kırmızı rengini sağlayan LYCOPİN hücrelerimizi besler ve kanserden korur.
YER ELMASI: A ve C vitaminleri vardır. Bulunan yer elması anne sütünüde artırır. Yaşlılara güç verir. Kabızlık, sindirim zorluğu çekenlere tavsiye edilir. Tok tutucu özelliği vardır. Kalorisi azdır. Diyet yapanlara ideal bir sebzedir. İçinde bol miktarda fosfor, demir ve kalsiyum vardır. Romatizma ve gut hastalığınada iyi geldiği söylenir.
SARIMSAK: Mide ve barsak faaliyetlerini artırdığından kabızlık çekenler için yararlıdır. Ağzın içindeki yaralara çiğneyerek sürülürse yaraları iyileştirir. Yemeklerde soğan ve sarımsağın birlikte kullanılması zararlı olabilir. İkisi birlikte olunca midenin fazla ısınmasını sağlayarak sindirim güçlüğüne yol açar. Bu zarar yüzde yüz değildir. Ülser gibi mide rahatsızlığı olanlar dikkat etmelidir. Yemeklerimizde ya soğan ya da sarımsak kullanın.
SOĞAN: Kalp ve damar hastalıklarına iyi geldiği tıp çevrelerince saptanmıştır. Kalp damarı tıkalı hastaların sabah aç karnına soğan suyu içmeleri bazı yerlerde tavsiye edilir. Soğanın mide salgısını bastırma özelliği vardır. Mide ve bağırsaklardan hasta olanlar soğanı çiğ veya pişmiş olarak yememesi gerekir. Özellikle kolit hastası olanlar soğanın ince zarını yememelidirler. Bunun yanında soğanın nişastalı yemeklerin sindirimini kolaylaştıran bir özelliği vardır. Pişmiş soğanın besin değeri kaybolur. Vitamin değerinde de azalma görülür. Çiğ soğanın içinde KALORİ: 45cal PROTEİN: 10,5 gr, KARBONHİDRAT: 1,0 gr, YAĞI pek az, SELÜLOZ pek az, KALSİYUM: 40,0 mgr, SODYUM: 5,0 mgr, POTASYUM: 231,0 mgr, A VİTAMİNİ: 20 ıu, C VİTAMİNİ: 25,0 besin değeri vardır.
PİRİNÇ: Karbonhidrat değeri en yüksek bir hububattır.
YULAF: Kalsiyum, Albümin, B1, B6 vitaminleri bulunuyor. Lifli bir besin olduğundan hazmı kolaylaştırır. Yüksek kolesterol şikayeti olanlar içinde çok yararlı olduğu söylenir.
KARBONHİDRAT: Vücuda hızlı bir şekilde enerji kazandırır. Mutluluk hormonu serotonin'in oluşması için zemin hazırlar.
LİFLER: Zararlı kolesterolü azaltıp yararlı olan kolesterolü çoğaltır.
ALBÜMİN: Yulafta bulunan albümin, beyindeki mutluluk hormonları harekete geçirir.
SİLİSİK ASİT: Cilt, saçlar, bağ dokusu, dişler, tırnaklar ve kemikler için ideal bir mineraldir.
VİTAMİN E kansere karşı korur. Eklem rahatsızlıklarında, özelikle menopoz devresinde iyi gelir.
PATATES: (C) vitamini kabuğa en yakın yerdedir. Bu bakımdan ince soyulmalıdır.
KIRMIZI BİBER: Yemeklere ayrı bir tat verir. Kızartması yapılır. Ayrıca turşusu, salçası, közlenerek çorbası da yapılarak kullanılır. Çiğ veya pişmiş olarak salatalarınızda kullanabilirsiniz. 100 gr kırmızı biberde A vitamini 420 IU, B1 vitamini 0,08 mgr, B2 vitamini 0,08 mgr, B3 vitamini 0,5mgr, B6 vitamini 0,26 mgr, Folik asit 9,8 mcgr, C vitamini 128 mgr, E vitamini 0,7mgr kadar vitamin değeri vardır.
TUZ: Yemeklerin tuzunu ateşten almadan beş dakika kadar önce atınız. (Tuzun yemeğin tadı ile iyi ayarlanması ve pişirmeyi geciktirmemesi için) Fazla tuzlu yemek vücut dokularının su tutmasına yani ödeme sebep olur. Vücutta bilhassa ayaklarda şiş olur. Yemeklerin tuzsuz pişirip, yerken tuz serperseniz, vücut bu tuzu daha çabuk dışarı atar.
ET SUYU: Etin suyunu çıkarırken çok az sirke ilave edilirse et suyu kalsiyum bakımından zengin olur.
ET: Hayvansal gıdalar zeka faaliyetlerini artırır. Bilhassa proteinlerin zekaya etkisi 0-4 yaş arasıdır. Beyin ve sinir hücreleri bu ara gelişir. Büyüme çağında, hamilelik ve süt verme durumunda da protein ihtiyacı yarı hayvansal yarı bitkisel kaynaklardan alınmalıdır. Yetişkin insanlar protein ihtiyacının yüzde 35 ni hayvansal, proteinlerden (et, süt, yumurta) yüzde 60 ınıda bitkisel proteinlerden (fasulye, nohut, mercimek, bakla, bezelye)karşılamalıdır.
Taze meyve ve sebzeler, et, peynir, fındık, tereyağı ve sıvı yağları yeme alışkanlığı kazanın. Hamburger, pizza, tost ve sandviçlerden, cips ve kolalı yiyeceklerden uzak durun.
23 Aralık 2007 Pazar
Beslenme Tekniği
Gönderen admin zaman: 05:37
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder