9 Şubat 2008 Cumartesi

Güzelleşmenin acı faturası

Bronz bir tene kavuşmak için hanımların başvurduğu bir metot olan solaryumun, kozmetik amaçlardan daha çok bazı deri hastalıklarının tedavisinde kullanılması tavsiye edildi. Ege Dermatoloji Merkezi Müdürü Dr. Cengiz Bıçakçı, güzel görünümlü bir tene sahip olmak isteyen hanımların solaryumdan yararlanmak isterken, kanser riski ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi.

Dr. Bıçakçı, ozon tabakasındaki incelme ile fazla miktarda ultraviyole ışını alındığını kaydederek, şöyle konuştu:

“Atmosferden gelen ışına ek olarak aynı ışının solaryum ile suni olarak da alınması, cildin hem ışına bağlı erken yaşlanmasına (photoapening), hem de cilt kanserlerine yol açıyor.

Deride renk hücreleri, aşırı ışından normal deri hücrelerini korumak için melanin pigmenti adı verilen renk maddeleri üretirler. Kahve - siyah renkli bu maddeler, ışığı emer ve hücrelerin hasar görmesini önler. Ancak, aşırı ışına maruz kalınca bu sistem yetersiz kalır. Hücreler bozulur, erken yaşlanma, yaşlılık lekeleri ve cilt kanseri gibi istenmeyen durumlar ortaya çıkar.”

Dr. Bıçakçı, solaryumun kozmetik amaçlardan ziyade, bazı deri hastalıklarının tedavisinde kullanılmasının uygun olacağını ifade ederek, bu uygulamanın da ancak gerekli olduğunda ve bir uzman denetiminde yapılması gerektiğini söyledi.

Solaryum kullanılırken, gözlerin özel olarak korunmasının şart olduğunu da kaydeden Dr. Bıçakçı, hanımların güzelleşmek uğruna sağlıklarını tehlikeye atmamalarını istedi.

0 yorum: