6 Şubat 2008 Çarşamba

Bal Her derde deva

Ardahan ve bölgesinde bol miktarda üretilen balın şifa kaynağı olduğu bildirildi. Uzmanlar, gerçek bal ile şeker balının birbirinden ayırt edilmesi gerektiğini ifade ederek, gerçek balın, arıların çeşitli bitkilerden topladıkları özsulardan ürettikleri, kıvamlı, stabil, bol enerji veren ve aynı zamanda şifa verici özellikleri olan, besin değeri yüksek, tümüyle doğal bir gıda Maddesi olduğuna dikkat çekti. Şifa kaynağı bir balın yapımında efor sarf eden arıların çiçeklerdeki bal özünü alarak midelerinde çeşitli fiziki ve kimyasal reaksiyonlardan geçirip, bu salgıyı petek gözlerine koyması ve bu gözlerde olgunlaşan madde balı oluşturuyor. Bal arıları 10 peteği doldurabilmek için 100 bin kilometre kanat çırpıp ve yaklaşık 100 milyon çiçeğin nektarını emdikleri belirtiliyor.

Uzmanlar, 100 gram balda 325 kalori yanı sıra kalsiyum, fosfor, demir, potasyum, magnezyum, sodyum, kükürt, iyot gibi mineraller ve pantotenik asit, B1, B2, B6, C ve K Vitamini gibi enzimlerle zengin bir yapıya sahip olduğunu ifade etti. Gerçek kalitedeki bir balın kristalleştiğini ifade eden uzmanlar, “Her ne kadar sofralarda her zaman önemli bir yere sahip olsa da bal halkımız tarafından çok da iyi tanınan bir besin maddesi değildir. Buna en önemli örnek olarak balın şekerlenmesi şeklinde adlandırdığımız kristalleşmeyi gösterebiliriz. Çiçek balı doğal ve saf olduğunda kristalleşir. Bu olay tamamen balın doğallığından kaynaklanır. Kristalleşmeye neden olan ise balın içerisinde bulunan ve polen adı verilen çiçek tozlarıdır. Yurt dışında bal doğal yani kristalize haliyle tüketilir. Çünkü bütün gıda maddeleri doğal olduğunda faydalıdır. Her saf ve doğal çiçek balı bir süre sonra kristalleşir. Ancak çam, kestane, böğürtlen gibi salgı ballarında polen bulunmadığından kristalleşme de olmaz. Bal, çeşitli bitki ve tohumlarla karıştırıldığında daha faydalı olur” dedi.

Balın pek çok hastalıkta koruyucu ve tedavi edici etkileri olduğu da, tıp alanında kabul edilmekle birlikte yaklaşık 500 hastalığın tedavisinde yardımcı olarak kullanıldığı ve etkili olduğunu belirten uzmanlar, şu açıklamalarda bulundu:

“Balın adale ağrılarının giderilmesine, ağrı ve sancıların giderilmesine, ağız yaralarının iyileştirilmesine, akciğer hastalıklarının iyileştirilmesine, bademcik iltihabının yok edilmesine, bağırsak gazının, iltihabının giderilmesine, baş, göğüs, karın ağrılarının giderilmesine, baş dönmesinin giderilmesine, bel ağrılarının giderilmesine, beyin hastalıklarının iyileşmesine, felç ve sinir hastalıklarını gidermede, cilt bozukluğunu, lekelerini gidermeye, cinsel gücü artırmaya, damar sertliğine, damar tıkanıklığını yok etmeye, gözleri güçlendirmeye, halsizliğin giderilmesine hazmı kolaylaştırmaya, hafızayı güçlendirmeye, iştah açmaya, kabızlığın iyileştirilmesine, kalp çarpıntısını gidermeye, kanın temizlenmesine, kemiklerin kuvvetlenmesine, nezle ve grip hastalığının tedavisine, öksürüğün, nefes darlığının, astım hastalığının tedavisine, romatizma ve siyatiğin tedavisine, sarılık hastalığının iyileştirilmesi ile sedef hastalığının giderilmesine iyi geldiği biliniyor.”

0 yorum: