saç dökülmesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
saç dökülmesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Şubat 2008 Pazartesi

Saç dökülmesi,

Kadınların saçlarıyla ilgili en önemli sorunlarından biri olan Alopesia Areata olarak adlandırılan saç dökülmesi, saçın kısım kısım ya da bütün başta yoğun bir şekilde dökülmesidir. Uzmanlar bu durumu, yaşamda daha aktif olarak yer almaya başlayan kadınların hormonal değişikliğine bağlamaktadır.

Yaşamdaki etkinliklerinin artmasıyla kadınların erkeklik hormonu olan androjeni daha fazla salgılamaya başladıkları düşünülmektedir. Bir kadının vücudundaki normal hormon oranı, 8 ölçü östrojene (kadınlık hormonu) karşılık 1 ölçü androjen hormonudur. Ancak bu oran değiştiğinde kadınlarda saç dökülmesi görülmeye başlanır. Östrojen hormonu doğrudan cildin dokusunu ve saçın esnekliğini etkiler. Aslında doğumdan birkaç ay sonra kadınların saçları dökülmeye başlar. Çünkü hamilelik sırasında pek yüksek olan östrojen seviyesi doğumdan sonra birden bire düşer, bu da saçları kötü etkiler. Ancak bu geçici bir durumdur bu yüzden endişelenmeye gerek yoktur.

Ayrıca doğum kontrol hapları alan kadınlar da, hap kullanmayı bıraktıktan sonra saç dökülmesiyle karşılaşabilirler. Saç dökülmesiniyle ilgili olarak uzmanların görüş birliğine vardığı temel sebepler şunlardır: Sıkıntı, endişe, uykusuzluk, bozuk dişler ve dengesiz beslenme saç dökülmesine sebep olabilir. Saçlara gelişigüzel boyamalarla verilen zararlar tellerin kırılmasından daha da öteye gidip, saç dökülmesine yol açabilir. Devamlı toplanan saçlardaki gerilme saç derisinde iltihaplanmaya, şişmeye, saçı besleyen bölümün büzülerek saçın dökülmesine sebep olabilir.

13 Şubat 2008 Çarşamba

Mükemmelsa saçlar için 44 ipucu

1. Çok kuru saçlar

Şampuanı sadece ellerinizle, ıslak saçın diplerine dağıtın ve hafifçe yedirin. Durularken incelerek saçın içinden akacak olan şampuan, saçları temizlemek için yeterlidir. Böylece saçlarınızın biraz daha kurumasını önlemiş olursunuz.

2. Normal saçlar

Şampuanı dairesel hareketlerle saça yedirin, hemen ardından iyice durulayın. Eğer başınızda şampuan artığı kalırsa, saçlarınız matlaşır ve kurur. Kural şu: Şampuanlamak için harcadığınız sürenin üç misli süreyi durulamak için kullanın. Saçlarınızın durulandıktan sonra gıcırdar gibi olması gerekiyor.

3. İkisi bir arada

Bu ürünler hem yıkar hem de bakım yapar. Pratiktir ama her gün kullanılmaya uygun değillerdir. Çünkü bu ürünlerin çoğunda silikon yağı vardır. Önce saçları yumuşak yaparlar. Fakat uzun vadede saç tellerinin yüzeyinde birikerek, saçı ağırlaştırabilirler. Haftada sadece 1 kez kullanın.

4. Ilık su ile durulayın

Kaşmir kazağınızı sıcak suyla tıkayamazsınız. Saçlarımız da aynı derecede hassas olduklarından, çok sıcak suyu sevmezler. Ilık su, saçların zarar görmemesi için ide3aldir. Hatta başarabilenler, saçlarını soğuk su ile yıkamalıdır. Soğuk su , saçlara mükemmel bir parlaklık verir.

5. En iyi fön stratejisi

Saçları yıkadıktan sonra dikkatle ayırın. Isıtılmış bir havluyla önden kurutun. Fön makinesini en düşük ayara getirip, saçları çok fazla karıştırmadan tam kuruyana kadar fönleyin: sonra fönü daha yüksek ısıya getirip, yuvarlak bir fırçayla şekillendirme işine girişin. Fön makinesini saçınızdan en az 15 santim uzak tutun.

6. Nazik olun

Islak saçlar, hafifçe şişmişlerdir. Dolayısıyla çabuk kırılabilirler. Taramak için ayrık dişli, mümkünse kauçuk veya ahşaptan, el yapımı bir tarak kullanın (Cinsi üstünde yazar. ) Ucuz plastik tarakları tercih etmeyin.

7. Çok mu streslisiniz?

Saçlarınızı yıkarken başınıza masaj yaparsanız, mutluluk hormonlarınızı aktive edersiniz. Parmak uçları ile daireler çizerek, şakaklardan saç diplerine doğru masaj yapın. Oradan tekrar kulaklara doğru inin. Sonra ensenize doğru devam edin. Bunları yaparken derin derin nefes alıp verin.

8. Ön yargıları unutun

Yağlı saçların her gün yıkandıkları zaman daha çabuk yağlandıklarıyla ilgili masalları unutun. Eğer kendinizi daha bakımlı hissedecekseniz, her gün duş alabilirsiniz. Önemli olan, yumuşak bir şampuan kullanmanız. Şampuanı saçınızda bekletmeyin ve hemen yıkayın.

İnce mi yoksa asi mi? Kürleri en etkin nasıl kullanacaksınız?

9. Saç kremi

Kremi özellikle saçın aşağı sarkan kısımlarına ve uçlarına sürün. Saç diplerindeki ilk 3 santime gelmemesini sağlayın. Diplerde çıkan yeni saçların ek bir bakınma ihtiyacı yoktur.

10. Çok ince saçlar

İnce telli saçlar, yağlı ürünleri kaldıramazlar. En iyisi, nemli (veya kuru) saçlara nemlendirici sprey sıkmaktır. Sprey, statik elektrik oluşmasını ve saç tellerinin 'uçuşmasını’ engeller.

11. Tatilde bakım

Tatildeyken saçlarınız şekle girmiyorsa, bu durum bulunduğunuz yerdeki suyun içerdiği mineral oranından kaynaklanıyor olabilir. Çözüm için saçlarınızı yıkadıktan sonra içme suyu ile durulayın.

12. Koruma ve tamir:

Omega-6 yap asitleri gibi lipit ve seramit içeren ürünler, saçların kırılmasını önler. Çünkü bu maddeler, saç lifleri içindeki çatlakları doldururlar ve fönden gelen sıcağa karşı korurlar.
Saç kürleri yumuşacık yapar. Ama hangisini kullanmalı?

13. İnce telli saçlara kür uygulamak

Yoğun kür, ince telli saçları aşırı derecede yorabilir. Fakat yine de ara sıra böyle ekstra bir bakım uygulayabilirsiniz. Çözümü: Kürü saça, yıkamadan önce yedirin ve 10 dakika beklettikten sonra bildiğiniz şekilde saçlarınızı şampuanlayın.

14. Saç maskeleri

Maskeler, özellikle sıcak ortamlarda saça daha iyi nüfuz ederler. En ideali, kür maskesini, havluyla nemini aldığınız saçınıza, ince demetler halinde sürerek yedirin. Sonra saçınızı sıcak fönle ısıtın ve başınızı alüminyum bir folyoyla sarın, üstüne de ısıtılmış bir havlu dolayın. En az yarım saat etki etmesini bekleyin. Çok etkili bir başka yöntem de, buharlı ortamda saç maskesi uygulamaktır (yine aynı şekilde havlu altında)

15. Sarı, kızıl ya da kahve

Boyanın ömrünü özel bakım ürünleriyle uzatabilirsiniz. Yıkama sırasında, bakım kürlerinde ya da şekillendirici ürünlerde bulunan maddeler sayesinde saçlardaki renk pigmentleri tazelenir.

16. Çabuk kür uygulamak için

Saçınız uzunsa ve kürler çok vakit alıyorsa, artık dert değil! İnci proteini içeren çabuk kürleri uyguladığınızda saçınızı yıkamanıza gerek yok. Saçlarınızı ipek gibi parlak yapıyor.

17. Doğuştan güçlü ve kalın telli saçlar

Bu tip saçlar şekil aldıklarında adeta rüya gibidir. Fakat şekil almak istemezler ve asidirler. Doğru stratejiyle onları hükmünüz altına alabilirsiniz: a) Her gün yıkamayın, hatada 1-2 kez yıkamak yeterli.b) Her yıkamadan sonra saç kremini sürün ve her dört yıkamada bir maske uygulayın.

Doğru yöntemleri bilenler kötü saç günü yaşamazlar

18. Vaks nasıl kullanılır?

Genellikle fönle şekil verilen katlı kesim, sürülen vaks yüzünden gene sarkmaya başlar. İste bu yağ krizine karşı bir yöntem var: Önce saçınıza sprey sıkın, biraz kurumasını bekleyin, sonra uçlara vaks sürün. Mükemmel olacak.

19. Çok fazla jöle kaçırdıysanız

Eğer saçlarınızı çok fazla jölelediyseniz ve taradıysanız, saçlarınız yağlı gözükebilir. Bunu önlemek için ürünü kabında (ya da tüpünde) önce fönle kısa bir süre ısıtın. Ürün daha iyi dağılacağından dolayı otomatik olarak dozu fazla kaçırmanızı da önlemiş olursunuz.

20. Saç spreyi ve parlatıcı

Havalandırıcı etki yaratmak için spreyi yukarıdan aşağıya doğru sıkmayın. Yoksa saçlarınızın üstünde ağırlık oluşur ve saçlarınız düzleşir. Onun yerine, saçları bukle bukle elinizle biraz yukarı kaldırın ve spreyi alttan yukarı olarak püskürtün. Uzun saçlarda: Başı geriye atın ve sprey bulutu aşağı doğru düşerken, saçlarınızı hafifçe silkeleyin.

Hacim vermek için ideal yardımcılar fön, fırça ve köpüktür

21. Zamanlama sorununuz varsa:

Örneğin, sabah sabah 06:30’da uçağınız kalkacaksa, saçlarınıza akşamdan uygulayacağınız doğru bir şekillendirme ile zaman kazanabilirsiniz.saçlarınızı yıkayın ve yuvarlak fırçayla kabartarak fön çekin. Biraz saç spreyi sıkın. Yatmadan önce yarım saat bekleyin. Ertesi sabah hafifçe tarayın.

22. Saçınızı yıkamadan yattınız

Eğer sabah da saçınızı yıkayacak vaktiniz yoksa ve saçınızın yıkanması gerekiyorsa, saçlarınızın diplerine transparan pudra sürün ve iyice fırçalayın. Ayrıca buklelerinizi de nemlendirici sprey veya köpükle canlandırırsanız, saçlarınız tertemiz görünür.

23. Güçsüz kalmış kuru saçlar

İçinde alkol barındıran ve bu yüzden saçı iyice kurutan jöle köpük gibi ürünlerden vazgeçerdeniz; bunların yerine yumuşak ürünleri kullanırsanız saçlarınız çabucak eski haline kavuşur.

24. Sabah hiç vaktiniz yoksa

Bir gün önceden sürdüğünüz saç jölesini ıslak ellerinizle yeniden aktif hale getirebilirsiniz. Ama saçlarınızı uzama yönünün aksine doğru parmaklarınızla taramalısınız.

25. Uzun saçlara ellerinizle köpük sürmeyin

Eğer saçlarınıza ellerinizle köpük sürerseniz, eşit dağılım olmayabilir. Bunu yerine bunu yerine geniş bir tarağa saç köpüğünü sıkın ve saçlarınızı diplerden ortaya kadar güzelce tarayın. Böylece köpüğü saçınıza eşit dağıtmış olursunuz.

28. saç diplerinizin daha dik olmasını istiyorsanız

Uzun saçlarınızı üst kısımlarda kısmet krapeyle kabartıp, sprey sıkabilirsiniz. Böylece saçlarınız kabarık durur. Kısa saçları, üstten birkaç bukle ile ayırıp yandan klips tokalarla tutturun, yumuşak bir şekillendirici sürün ve fönleyin. Son olarak saçlarınıza sprey sıkın ve parmaklarınızla şekil verin

Uzun, omuz hizası ya da kısa modellerin hangisi bana uyar?

27. Hayal ettiğiniz model

Kuaföre giderken hayalinizdeki saç modelini bir dergiden keserek yanınızda götürün. Resme bakan uzman, ne istediğinizi daha iyi anlayacaktır. Ama şunu da unutmayın: Herkesin saç cinsi aynı değildir. Üstelik o fotoğraflar çekilmeden önce saçlar epeyce kuaför elinden geçmiş olur. Yeni alternatiflere açık olun. Saç uzmanları, neyin mümkün olup neyin olamayacağını bilirler.

28: Yuvarlak yüz

Yuvarlak yüzlü kişilerin, çene ya da kulakmemesi hizasındaki kabarık saçlardan uzak durması gerekir. Onun yerine başın üst kısımlarında kabaran ve aşağıya doğru ince perçemli dökülen kart kat modeller daha uygundur. Saçların uzunluğu omuzlara kadar olabilir.

29. Sık ve güçlü saçlarınız varsa

Pek çok kesime cesaret edebilirsiniz. Saçınızın rengi ne olursa olsun, orta uzunluktaki köşeli küt modeller ile düz kısa saçlara çok yakışır. Ama keskin hatlı bu saçları sık sık kuaföre düzelttirmeniz ve parlaklıklarını korumak için her gün bakım yapmanız gerekir.

30. Yeni bir kısa model mi denemek istiyorsunuz?

Yeni bir kesimde,alıştığınız tarzdan farklı şekillendirmek durumundasınız. Eğer çok erkeksi görünmek istemiyor, seksi olmak istiyorsanız, göz ve dudaklarınızı daha çok çıkarın. Ayrıca dikkat çekici küpeler, her zaman kadınsı bir hava yaratır.

Yumuşak dökümlü perçemler her yüz tipine gider

31. Saç, boy ve ölçüler

Birbirleriyle orantılı olmalıdırlar. Örneğin boyu 1.60m’nin altındaki kadınlara uzun saç yakışmaz. Uzun boylu iri kadınlarda kısa saçlar başın küçük, bedenin iri görünmesine neden olur.

32. İnce hafif perçemler

Özellikle ince saçlarda çok idealdir. İnce perçemler en fazla çene hizasına kadar ve kakülle birlikte kullanılırsa. Daha hacimli durular. Becerikli kuaförler araya birkaç kısa bukle yerleştirerek, saçın alttan destek alıp kabarmasını sağlar.

33. Kısaltmak ya da uzatmak?

Kesin karar veremeyenlerin, zamanla saçları uzadığında bile, şekli bozulmayacak bir modele ihtiyaçları vardır. En ideali, ince perçemlerle ensede daha uzun, yanlarda daha kısa dökülen kat kat bir modeldir. Bu model çene hizasında da güzel durur. Kısa kesimler ince saçlar için idealdir.

34. Elbise ve bluz dekolteleri saçınızla uyumlu olmalıdır

Çeneye kadar gelen saçlarda yuvarlak ve çok açık olmayan dekolteler idealdir. Kıvırcık saçları V şeklinde derin dekolte veya ince askılı bluzlarla daha kadınsı hale getirebilirsiniz. Kısa saçlarla hemen her şeyi giyebilirsiniz. İster derin dekolte olsun, ister balıkçı yaka kazak…

35. Kakül ve alında perçem

Uzun yüzleri dengeler. Çene hizasında biten küt kesimler de çeneye ekstra denge sağlar.
Kıvır kıvır saçlar şimdi çok moda

36. Sıcaktan korunun

Maşa ve fön sık kullanıldıkları zaman saçlara zarar verebilirler. Termo şekillendirici ürünler, ısıya dayanıklıdırlar ve aletlerin üstünde kalıntı bırakmazlar.

37. Düz saçlı kadınlar

Düz saçlı kadınlar yalancı ya da gerçek perma yaptırmayı severler. Ama suni kıvırcıkların şekillendirmesinin daha uzun sürdüğünü de hesaba katmak gerek. Kıvırcıklarınızın mükemmel görünmesini istiyorsanız, açık havada kurumaya bırakmak pek çözüm olmaz. Bunun yerine, saçlarınıza uygun bir şekillendiriciyle, parmaklarınızı kullanarak saçınızı biçimlendirin.

38. Periyodik soruna özel çözüm

Doğal kıvırcık saçlar, reglden birkaç gün önce düzleşir. Nedeni de büyük ihtimalle hormonlardır. Ama kıvırcık saçlar için özel spreyler sayesinde saçlarınıza eski havalarını geri kazandırabilirsiniz.

Kabarık saçlara kat kat kesimle hava kazandırabilirsiniz

39. Dipleri düzleşmiş kıvırcık saçları canlandırmak için

İnce bukleler alın, bunları maşaya diplerden beş parmak uzak kalacak şekilde, içe doğru sarın (uçları dışarıda bırakın). Kısa süre böyle tutun, dikkatle maşayı ayırın ve soğumasını bekleyin. Son olarak da tarayın.

40. Daha hacimli saçlar mı istiyorsunuz?

O zman saçlarınızı normal uzaman yönlerinin tersine doğru sarın. Daha sağlam kıvırcıklar elde edersiniz. Daha kabarık ve güzel dökülürler. Ayrıca o kadar da çabuk düzleşmezler.

41. Eğer doğaz kıvırcıklarınıza egemen olamıyorsanız

Saçlarınızı evcilleştirme işlemine yıkadıktan hemen sonra başlayın. Nemli saçlarınızı sıkı bir kuyruk yapın, sprey sıokın ve kurumaya bırakın. Sonra ayrık dişli bir tarakla tarayın ve isterseniz parlatıcı sürün.

42. 20’li yılların dalgalı saçlarına sahip olmak

önce saçlarınızı spreyle biraz ıslatın ve alnınıza uzun bir klips takın. Altındaki saçları da klipsle tutturun. Parçaları fönle kuruttuktan sonra klipsleri çıkarın, yumuşak bir şekilde tarayın.

43. Sarı saçlara parlaklık gerek

Çünkü perma sarı saçı renksiz ve solgun yapabilir. Rengi tazelemek için soğuk küllü renk boyalar kullanmayın, kıvırcıklarınızı sağlıksız ve mat gösterirler. En ideali altın sarısı veya bakır gibi parlak sıcak renklerdir.

44. Saç kesimi her şeydir

Güçlü doğal dalgalarda çok kısa ve küt kesimler doğru olmaz. Üstelik saçlara belirgin olmayan katlar verilmelidir. Öyle ki, saç aşağıya incelerek dökülsün ama optik olarak eşit uzunlukta gibi görünsün.

Seninle Dergisi

S-Ş Harfi ile Başlayan Hastalıklar

Saç dökülmesi

Günde, normal olarak 80 saç kılı dökülür. Bundan fazla dökülme yaşın ilerlemiş olması, bazı ateşli hastalıklar, tiroid hastalıkları, kansızlık, verem, şeker hastalığı gibi bütün vücudu etkileyen hastalıklardan sonra görülür.

Tıp dilinde alopesi adı verilen saç dökülmesi; basit saç dökülmesi ve pelad olmak üzere iki çeşittir.

Saçların kepeklenmesi

Kafatası derisi üzerinde meydana gelen gevşek pul şeklindeki kabuklara kepek denir. Kuru ve yağlı olmak üzere iki çeşidi vardır. Yağlı sarımtırak görünüşteki kepeklenmeye, tıp dilinde sebore denir.

Nedeni, derinin en üst kısmında bulunan tabakanın, ürettiği fazla parçalardır. Bunlar, çoğunlukla saçlar tarandığı zaman dökülür.
Tedavinin ilk şartı; temizlik ve fazla miktarda unlu şeyler yememektir.

Saçkıran

Tıp dilinde tinea tonsurans denilen saçkıran, bir çeşit mantarın neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Hiç vakit kaybetmeden tedavi etmek gerekir.

Saçkıranlı hastanın tarağını kullanmak veya şapkasını giymekle bulaşır. Tedaviye, hastalıklı yerdeki saçları kesmek veya traş etmekle başlanır. Saçlar, haftada iki kere yıkanır.

Saç ve sakal ağarması

Yaş ilerledikçe saça ve sakala rengini veren maddenin yapımı azalır, bir süre sonra da tamamen kesilir. Kumral ve kızıl saçlar, daha erken beyazlaşır. Genç yaşlarda görülen beyazlaşmalar ise, ırsidir. Tedavisi yoktur.

Safra kesesi iltihabı

Safra kesesi taşlarının neden olduğu bir çeşit iltihaplanmadır. Tıp dilinde kolesistit denir. İki çeşidi vardır.

- Müzmin safra kesesi iltihabı
Safra kesesi büzülür, gereği gibi çalışamaz hale gelir. Hastanın karnında, özellikle yemeklerden sonra gaz ve gerginlik vardır. Ayrıca; sağ taraftan başlayıp, kaburgaların altına kadar yayılan geçici bir ağrı ve sarılık nöbetleri de görülür. Tıp dilinde kronik kolestit denir. Bu hastalık genellikle 40 yaşını geçmiş şişman kadınlarda görülür.

- Akut Safra Kesesi İltihabıBilhassa, safra yollarına yerleşmiş taşın neden olduğu bir hastalıktır. Tıp dilinde akut kolestit denir. Hastada karnın sağ üst kısmına gelen ani, şiddetli ve çabuk gelişen, sırta, hatta sağ omuzun ucuna kadar yayılan ağrı vardır. Ateş artar, kusma ve bulantı görülür.

Her iki çeşit safra kesesi iltihabında da; vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir. Ameliyat gerekebilir.

Safra taşları

Safra koyulaşması sonucu meydana gelen taşlara halk arasında safra taşı, tıp dilinde ise kolelitiasis denir.

Yapılarında kolestrin bulunur.Bazı safra taşları, rahatsızlık vermez. Bazıları da safra kanalını tıkar. Çok şiddetli, batıcı bir ağrı, bulantı ve kusma yapar. Hasta yerinde duramaz olur. Bu olayların hepsine birden safra kesesi krizi denir.

Düşmeyen veya alınmayan safra taşları, safra kesesinin iltihaplanmasına da neden olur. Safra taşlarının neden olduğu rahatsızlıkları gidermek için doktor müdahalesi gerekir.

Sağırlık

Sonradan meydana gelen sağırlıkları doğuran nedenler çeşitlidir. Mesela; dış, orta veya içkulak bozuklukları, beyin hastalıkları veya histeri, geçici sağırlığa neden olabilir. Gerçek nedeni bulmak doktorun işidir.

Sakal iltihabı

Sakal kılının kolayca koparılması ve kopan kılın ucunda da cerahat damlacığı görülmesi şeklinde ortaya çıkan bir hastalıktır. Tıp dilinde sikozis denen bu hastalığa, stafilokok cinsi mikroplar neden olur.

Salgın menenjit

Menegokok adı verilen bir çeşit mikrobun; beyin zarına yerleşmesi ve orada iltihaplanmalar meydana getirmesi sonucu ortaya çıkan bulaşıcı ve tehlikeli bir hastalıktır. Hastalık, boğazlarında mikrop taşıyan hastalar veya kendileri hasta olmadıkları halde boğazlarında menenjit mikrobu taşıyan sağlam kimseler tarafından bulaştırılır.

Hastalık çoğu kere üşüme, titreme ve ateşin birdenbire yükselmesiyle başlar. Halsizlik, başağrısı, ve kusma görülür. Dudak ve burun deliklerinin kenarlarında uçuklar belirir. Gözlerini açmakta zorluk çeker.

Bir süre sonra, ensesi sertleşmeye ve başını öne eğememeye başlar. Hiç vakit geçirmeden tedaviye başlamak şarttır. Aksi halde, ölümle sonuçlanabilir. Bu günkü tedavi yöntemleri sayesinde hastanın sağlığına kavuşması mümkündür.
Salgın menenjit salgını sırasında sağlıklı kimseler hastalarla görüşmemelidir. Kalabalık yerlere gidilmemelidir. Bütün vücudun, özellikle ağız ve burunun temiz tutulması gerekir.

Saman nezlesi

Ot veya bitki tozlarının neden olduğu bir çeşit alerjik hastalıktır. Tıp dilinde pollenosis veya alerjik rinit denir. Daha ziyade, çiçeklerin açtığı aylarda görülür.

Hastada şiddetli aksırmalar, burun tıkanıklığı, gözlerde kızarma ve sulanma, fazla miktarda berrak burun akıntısı ve öksürük görülür. Tedavinin ilk şartı, çiçeklerin açtığı sıcak ve rüzgarlı günlerde kırlara gitmemek ve güneş gözlüğü kullanmaktır.

Sara

Bir çeşit sinir hastalığıdır. Nedeni beynin çalışmasında görülen bir anormalliktir. Tıp dilinde epilepsi denir. Grand mal ve petit mal olmak üzere iki çeşidi vardır.

- Grand Mal
Saranın ağır şekline grand mal denir. Hasta nöbet gelmeden önce aura denilen bir devre geçirir. Bu sırada da, nöbetin geleceğini anlar. Bu devrede, kulak çınlaması, belirli bir yerde ağrı, titreme vardır. Ne olduğunu anlayamadığı bir koku hisseder.

Kısa bir süre sonra da, şuurunu kaybederek yere düşer. Vücudunda kuvvetli çırpınmalar başlar. Kol ve bacakları ritmik bir şekilde kasılıp, gevşer. Ağzı köpürür, dilini ısırabilir, farkında olmadan küçük ve büyük tuvaletini koyabilir. Bir süre sonra da kasılmalar azalır, derin bir soluk alarak sakinleşir ve kendine gelir.

- Petit Mal Saranın hafif şeklidir. Bu çeşit saralıda şuur kaybı görülür fakat, kasılma ve gevşemeler görülmez. Hatta bazen çevresindekiler kriz geçirdiğini bile anlamaz.

İlkyardım olarak, kriz geçiren hastanın yaralanmasını önleyici tedbirler alınır. Dilini ısırmaması için de temiz bir mendili top yaparak ağzına koymak faydalıdır.

Sarılık

Safranın kana karışıp, bütün dokuları hatta göz aklarını bile sarıya boyaması ile ortaya çıkan bir hastalık belirtisidir. Tıp dilinde ikter denilen sarılığın üç çeşidi vardır.

- Hemolitik sarılıkKandaki alyuvarların tahrip olması sonucu safra, kana karışır. Hastanın idrar rengi normal, büyük tuvaleti ise koyudur.

- Hepatik sarılık
Bir virüsün neden olduğu karaciğer iltihabıdır. Karaciğer hücreleri şişer ve safra yolları tıkanır. Belirtileri, yavaş yavaş görülür. Hastada ateş, iştahsızlık, ishal ve kusma vardır.
En çok görülen sarılık çeşidi budur.

- Obstrüktif sarılık
Nedeni, safra kanallarının tıkanmış olmasıdır.

Ortak belirtileri ise şunlardır. Hastalığın neden olduğu sarı renk, önce göz aklarında görülür. Sonra yüz, boyun, gövde, kol ve bacaklara kadar yayılır. İdrarın rengi sarı ile koyu kahverengi arasında değişir.

Ciltte de kaşıntı vardır. Büyük abdest, kil renginde ve fena kokuludur. Tedavinin ilk şartı, yatak istirahatidir. Sıkı bir perhiz uygulanır.

Sedef hastalığı

Nedeni, kesinlikle bilinmeyen bir hastalıktır. İrsi veya sinirsel olduğu söylenmektedir. Tıp dilinde psoriasis denir.

Daha çok, baş derisinde, dizlerde ve dirseklerde veya tırnaklarda meydana gelen düzensiz kırmızı lekelerle kendini gösterir. Lekeler, gümüş renginde ve pul pul olup, deriden yüksektir. Kaşıntı yoktur.

Ses kaybı

Sesin tamamen kaybolmasına, tıp dilinde afoni denir. Tam veya kısmi olabilir. Nedeni, boğaz veya gırtlak hastalıkları, konuşma kaslarını kontrol eden sinirlerin hastalanması veya sinir bozukluğudur.

Tedaviye geçmeden önce, gerçek nedeni bulmak gerekir. 1-2 gün içinde geçmeyen ses kayıplarında doktora başvurmak gerekir.

Ses kısıklığı

Boğaz veya gırtlağın, dışarıdan gelen organizmalar tarafından istila edilmesi sonucu ortaya çıkar.

Nedeni, soğuk algınlığı, bağırmak, çok konuşmak, boğazı tahriş edici duman veya benzeri gazlar veya boğaz iltihabıdır. Kısa sürede geçmeyen ses kısıklığında, doktora başvurmak gerekir.

Sık sık idrara gitme

Günde 4 veya 6 kez idrara gitmek normal sayılır. Bu sayı, içilen su miktarına göre değişir. Toplam idrar miktarı, 8 su bardağı kadardır. Bu miktarda ve idrara gitme sayısında fazlalık olduğu zaman gençlerde şeker hastalığı, ihtiyarlarda böbrek hastalığı veya prostat büyümesi düşünülebilir.

Sıraca

Tıp dilinde scrofula denir. Bir çeşit kronik deri veremidir. Nedeni, boyundaki lenf bezlerinin veremidir. Daha ziyade boyun bölgesinde ve yüzde acısız şişliklerle ortaya çıkar. Bir süre sonra patlayan bu şişliklerden irin akar.

Sıtma

Anofel adlı sivrisineğin sokmasıyla, insandan insana bulaşan, titreme, ateş ve ter nöbetleriyle kendini gösteren, kimi zaman da başka bir hastalık gibi görülen ve tedavi edilmezse, öldüren bulaşıcı bir hastalıktır. Tıp dilinde malarya denir.

Siğiller

Derinin üst tabakasının büyümesi sonucu ortaya çıkar. Nedeni, bir çeşit virüstür. Tıp dilinde verrü denir. Aynı kişide bir yerden diğer bir yere bulaşabilir. Daha ziyade, parmak, ayak ve yüzün çeşitli yerlerinde, yuvarlak deriden yüksekte ve çilek görünümünde kabartılar halinde görülür.

Sinirsel ağrılar

Bu çeşit ağrılar, genelikle küt ağrı şeklindedir. Vücudun her yerinde hissedilebilir. Ama, çoğunlukla kalp çevresindeki ağrılardan şikayet edilir.

Bazı kimseler de başlarını tıpkı bir çember gibi sıkan baş ağrılarından şikayet ederler. İşte bu çeşit ağrılar, bedeni bir arızadan kaynaklanmıyorsa, sinirsel ağrılardır.

Sinir bozukluğu

Hayat şartlarından fazlasıyla etkilenenlerde görülebilen, esasta önemli bir kaynağı olmayan bir rahatsızlıktır. Devamlı olarak endişe içinde olmak şeklinde görülenine anksiete, ruhi ve bedeni bitkinlik şeklinde görülenine de depresyon adı verilir.

Hasta hayattan zevk almaz, her zaman mutsuzdur, huzursuzdur, sinirlidir. Uykuları düzensizdir. Gerçekte bir hastalığı olmadığı halde çeşitli hastalıkların varlığından şikayet eder.

Tedaviye hayatının iyi yanlarını görmeye alışmakla başlanır. Sinirlenmekten kaçınmak, her kötü olayın iyi bir tarafı olduğunu görmeye alışmak, düzenli bir hayat sürmek gerekir.

Sinirsel hazımsızlık

Sinir sisteminin düzenli, uyumlu çalışmasını kaybetmesi sonucu ortaya çıkar. Ayrıca, alkol kullanmak, fazla sigara içmek, haddinden fazla çay, kahve veya süt içmek, çabuk ve gereği gibi çiğnemeden yemek yemek şikayetlerin artmasına neden olur.

Hastanın karnında ağırlık hissi vardır, midede gurultu, yanma veya ekşime görülebilir. Geğirir, gaz çıkarır. Yorgunluk, baş ağrısı, çarpıntı ve unutkanlıktan da şikayet edilir.

Sinirsel kusma

Sinir sistemindeki düzensizlikten kaynaklanan bir durumdur. Ağıza su gelmesi şeklinde de görülebilir. Herşeyden önce, sinirlenmemeyi, düzenli bir hayat sürmeyi alışkanlık haline getirmek tedavinin ilk şartıdır.

Sinüzit

Çene, alın ve şakak kemikleri içinde bulunan ve buruna açılan içleri hava dolu boşlukların, sinüslerin iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Had ve müzmin olmak üzere iki çeşidi vardır.

Nedeni burun iltihabı, nezle, grip, alerji, burundaki şekil bozuklukları veya buruna kaçan yabancı cisimlerdir. Hastanın yüzünde zonklayıcı bir ağrı, burnunda tıkanma, akıntı ve baş ağrısıyla birlikte gelen ateş görülür.

Siroz

Karaciğer dokularının harap olması ve karaciğerin sertleşmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Tıp dilinde cirrhosis denir.

Beslenme, hazımsızlık ve fazla miktarda alkol bazen de safra yollarının tıkanması sonucu görülür. Hastanın karnı su toplar, ayak bilekleri şişer, iştahı azalır ve arasıra da kusar.

Sivilceler

Yağ bezelerinin fazla çalışmasından, hormon veya metabolizma bozukluklarından kaynaklanan en küçük çıbanlara sivilce denir. Sivilceleri sıkmamak, tuzsuz, yağsız ve baharatsız şeyler yemek gerekir.

Siyatik

Üst bacağın arka kısmı, arka bacağın dış tarafı ve siyatik siniri boyunca yayılan ağrıya siyatik denir. Ağrı, bazen birdenbire gelir. Bazen de yavaş yavaş ilerler. Otururken, kalkarken, uzanırken hareketler zorlukla yapılır.

Belkemiğinin aşağı bölgesi, hassastır. Ağrılar yürürken, öksürürken ve gerinirken daha da artar. Halk arasında sinir romatizması da denir.

Nedeni, omurlar arasında kıkırdak disklerin yerinden oynaması, yani disk kayması, omurganın alt bölümünün iltihaplanmış veya zedelenmiş olması, dizkapağı iltihabı veya sinir iltihabıdır.
Tedavinin ilk şartı yatak istirahatidir. Ayrıca yatak altına kalın bir tahta koymalı, iki yastıktan fazla da yastık kullanmamalıdır.

Skorbüt

C Vitamini eksikliğinin neden olduğu bir hastalıktır. Daha ziyade 5-6 ay süreyle yeteri kadar C vitamini alamayan çocuklarda ortaya çıkar. Hastada dermansızlık, zayıflama, ve kanamalar görülür. Yaraların iyileşmesi gecikir, diş etleri şişer ve mikrobik hastalıklara yakalanma ihtimali artar.

Küçük çocuklara her gün 4 çorba kaşığı taze sıkılmış portakal, limon veya greyfurt suyu verilirse, skorbüt olmaları önlenmiş olur.

Şarbon

Halk arasında karakabarcık da denilen bu hastalık daha çok kasap, çiftçi veya veterinerlerde görülen ve hayvanlardan, insanlara geçen mikrobik bir hastalıktır. Daha çok yüz, boyun veya kolda bir çıban çıkıp daha sonra patlar.

Etrafında da siyah bir kabuk meydana gelir. Öldürücü bir hastalık olduğu için vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir.

Şeker hastalığı

Vücudun şeker yakmasında ortaya çıkan bozukluğun neden olduğu bir hastalıktır. Tıp dilinde diabet denir.

Pankreas, kandaki şeker miktarını kontrol eden ve adına insülin denilen bir madde salgılar. Pankreas bu görevini yerine getirmezse, kandaki fazla şeker, karaciğere depo edilir. Aç karnına alınan 100 gram kanda 80 miligram şeker vardır. Bu miktar yemekten 1-2 saat sonra 140 miligrama kadar yükselir. Kandaki şeker miktarı hastalığın durumuna göre aşağıdaki gibi tespit edilir.

Şeker durumu Açken Yemekten 1-2 saat sonra
Normal kimselerde 80 mg. 140 mg.
Orta derecede 130 mg. 190 mg.
Ağır derecede 160 mg. 215 mg.

2 çeşit şeker hastalığı vardır.

- Şekersiz Diabet
Hipofiz bezinin arka tarafından salgılanan antidiüretik hormonun yetmezliği sonucu ortaya çıkan bu çeşit şeker hastalığına, tıp dilinde diabetes insipidus denir.

- Şekerli Diabet Pankreasın salgıladığı insülin yetmezliği sonucu ortaya çıkan bu çeşit şeker hastalığına, tıp dilinde diabetes mellitus denir.

Şeker hastalığını doğuran nedenler dengesiz beslenme, şişmanlık veya sinir bozukluğudur. Bazı kimselerde de irsiyet önemli bir rol oynar.
Hastalığın başlangıcında çok yemek ve su içmek ihtiyacı vardır. İdrar miktarı da artar. Kadınların idrar yapma yerlerinde kaşıntı vardır.

Ayrıca devamlı yorgunluk hali görülür.
İleri safhada devamlı baş ağrısı, el ve ayak titremeleri, iştahsızlık, aseton kokusuna benzer nefes kokusu, ter kokusu, adele krampları, hafıza zayıflığı, kısmi veya tam felç, iyileşmeyen yaralar ve uykuda sayıklama görülür.

Şeker hastalığı tedavi edilmezse sonuç damar sertliği, kalp yetmezliği, göğüs anjini, görme zayıflığı, katarakt, karaciğer hastalıkları, siroz olabilir.

İki çeşit şeker koması vardır.

- Diabetik Koma Daha ziyade şeker hastalarında görülür. Nedeni, insülin verme zamanını geçirmek, gerektiğinden az miktarda insülin vermek, bağırsak iltihabı, bademcik iltihabı, grip veya iyileşmeyen yaralardır.

- Şeker Eksikliği Koması
Tıp dilinde hipoglisemi adı verilen bu çeşit koma, terleme, titreme, çırpınma huzursuzluk, şiddetli açlık, ve aşırı duygusallıkla başlar. Nedeni, fazla miktarda insülin vermek veya çok miktarda karbonhidratlı yiyeceklerle beslenmektir.

Şeker hastaları haftada en az iki kere ılık banyo yapmalıdır ve sonra da vücutlarının her tarafını ılık bir havlu ile ovmalıdır. Kabız veya ishal olmamalıdırlar. Perhiz yapmalıdırlar.

Erken yatıp erken kalkmalıdırlar. Ağız, boğaz ve diş sağlığına aşırı özen göstermelidirler. Masaj, beden hareketleri ve açık havada yürüyüşü ihmal etmemelidirler.

Şirpençe

Daha çok ense, sırt ve kaba etlerde beliren birçok çıbanların birleşmesi ile meydana gelen ve çabuk genişleyen bir çeşit kan çıbanıdır.

Şişmanlık

Şişmanlık, alınan kalori miktarının yakılan kaloriden daha fazla olması sonucu ortaya çıkan bir metabolizma bozukluğudur. Tıp dilinde obesite denir.

İstatistiklere göre şişmanların daha çabuk yaşlandıkları, şeker hastalığı, damar sertliği, kalp hastalıkları, karaciğer ve safrakesesi hastalıkları, tansiyon yüksekliği, akciğer hastalıkları, romatizmal hastalıkların tehdidi altında bulundukları belirtilmektedir. Bu nedenle şişmanlıktan kurtulmak için diyet ve beden hareketleri yapmak gerekir.

21 Ocak 2008 Pazartesi

Saçları dökülenler için bitkisel bakım önerileri

Saçınızı çok sıcak suyla yıkamayın. Ayrıca haftada ikiden fazla saç yıkamak onu güçsüzleştirecektir. Eğer yıkamak zorundaysanız, yumuşak formüllü bir şampuan kullanın. Saçlarınızı geriye doğru taramayın. İyi kalite fırça ve tarak kullanın. Aşırı fırçalamadan kaçının. Saçınızı yıkadıktan sonra saç derinize 10-15 dk masaj yapın. Böylece kan dolaşımınız hızlanacak ve saç kökleriniz güçlenecektir.

Kafa derinize hindistan cevizi sütü ya da Aloe Vera jeli ile masaj yapın. Yarım saat bekleyin ve ılık su ile durulanın. Bu işlemi haftada 3 kez tekrarlayın.

Saçları dökülenler için bitkisel bakım önerileriKafa derinize bal ve yumurta sarısını karıştırarak masaj yapın. Yarım saat bekledikten sonra durulayın.

Günde 3-4 kere kafa derinize badem yağı ile masaj yapın. Bu işlem saç dökülmesini engelleyecektir.

Saçınızı elma sirkesi ve adaçayı karışımı ile durularsanız, saçlarınızın uzamasına yardımcı olacaktır.

Saçınızın kel kısmını kırmızılaşana kadar soğanla ovalayın. Ardından bal sürün.

100 g Amla, 100 g Reetha ve 100 g Shikakai’yi 2 lt suyun içinde kaynatarak şampuan yapın ve bu şampuanı ayda en az 1 kez kullanın. Saç telleriniz kalınlaşacaktır.

Yarım fincan mercimekle 1 çorba kaşığı çemen otunu öğüterek un haline getirin. Yarım fincan yoğurtla karıştırarak kafa derinize masaj yapın. 2 saat bekledikten sonra yıkayın.

Eşit miktarda ılık hint yağı ile badem yağını karıştırın ve kafa derinize haftada 1 masaj yapın.

Amla tozunu 1 yumurta ile karıştırarak saç maskesi yapın ve yarım saat bekleyin. Ardından durulanın.

Yeşil limon çekirdeklerini eşit miktardaki karabiber ile karıştırın ve biraz su ekleyerek kafa derinize düzenli olarak sürün.

Zeytinyağını 1 tatlı kaşığı tarçın ve bal ile karıştırarak banyodan önce saçınıza sürerek 15 dk bekleyin. Ardından yumuşak formüllü bir şampuanla yıkayın.

Aloe Vera’yı özel bir bitkisel toz olan Triphala ile karıştırın ve 3 ila 6 ay arası saçınıza uygulayın. Yeni saçların çıkmasını sağlayacaktır.

Kişniş yaprağı suyunu saç derinize sürün.

Suda ıslatılmış çemen otunu, Shikakai, Reetha, Amla, kurutulmuş limon ( ya da limon kabuğu) ve 2 yumurta ile karıştırarak öğütün ve macun yapın. Saçınızı ve saç derinizi bu macunla ovun ve 20 dk bekledikten sonra yumuşak formüllü bir şampuanla yıkayın. Saç telleriniz kalınlaşacaktır.

1 fincan hardal yağını 4 çorba kaşığı kına yaprağı ile karıştırın. Filtreleyip, şişeleyin ve kafa derinize düzenli olarak bu karışımla masaj yapın.

2 yumurta, 2 çorba kaşığı Amla, 2 çorba kaşığı Reetha ve 2 çorba kaşığı Shikakai tozunu karışırarak macun haline getirin ve kafa derinize sürerek yarım saat bekleyin. Ardından yumuşak formüllü bir şampuanla yıkanın ve haftada 3-4 kez tekrarlayın.

1 yumurta, 2.5 çorba kaşığı süt tozu ve 1 çorna kaşığı buğday özlü yağı karıştırın ve kafa derinize masaj yaparak yedirdikten sonra 30 dk bekleyin. Ardından yumuşak formüllü bir şampuanla yıkayın.

1 çorba kaşığı elma sirkesini 1 bardak suyla karıştırarak 2-3 hafta için.

Muzu ezerek bal, yoğurt ve kaymağı alınmış sütü karıştırarak içecek haline getirin ve için.

Her gün alfalfa (bir çeşit fasülye) suyu, taze ıspanak ya da taze kişnişi karıştırarak için. Saçınız hızla uzayacaktır.

Demir eksikliğini tedavi etmek için sık sık havuç suyu, marul ve taze alfalfa tüketin. Bu tedavi beyaz saçlara ve saç dökülmelerine karşı etkili bir yöntemdir.

Limon çekirdeklerini karabiberle karıştırarak saçınızdaki kelleşmiş yerlere sürün.