Süt etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Süt etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Şubat 2008 Cumartesi

Alerjinin Nedenleri

Alerjiler, vücudun bağışıklık sisteminin alerjik maddelere zararlılarmış gibi tepki göstermesinden kaynaklanır. Bağışıklık sistemi alerjik maddeler ile savaşan antikorlar üreterek bunu gerçekleştirir. Antikorlar, bize zarar verebilecek virüs ve enfeksiyonlar ile savaşmak amacıyla bağışıklık sisteminde oluşturulan özel proteinlerdir. Vücut bir alerjik maddeye temas ettiğinde, salgılanan antikora Immunoglobulin E (IgE) adı verilir. Bu antikor öteki kan hücrelerinin daha fazla kimyasal (histamin de dahil) salgılamasına neden olur ve her ikisi birlikte alerjik tepkime semptomlarını başlatır. Histamin herhangi bir alerjik tepkimede oluşabilecek tipik semptomların çoğunun nedenidir:

• Akciğerlerin nefes borusu duvarlarında bulunan kaslar da dahil olarak kasların büzülmesine neden olur.

• Küçük damarlardan boşaltılan sıvı miktarını artırır ve böylece zarlar şişer.

• Burnunuzun iç kısmında üretilen sümük miktarını arttırır ve bu da bölgesel kaşınma ve yanmaya neden olur.

Atopi: Bazı insanlar alerjiye yatkındır. Bunun anlamı o insanların, ailelerinde olduğu için herhangi bir alerji geliştirmeleri olasılığının daha fazla olması emektir. Eğer bir alerjiye yatkınlığınız varsa bu duruma atopi denir. Atopik insanların vücutları normalden fazla IgE antikoru ürettiğinden alerji geliştirmeleri daha olasıdır. Atopi kalıtsal yollarla alınmasına rağmen alerji bozukluklarının gelişiminde çevresel etmenler de rol oynar. Bir ailenin tüm bireylerinin aynı oranda etkilenmemesinin nedeni budur. Hayatınızın ilk dönemlerinde alerjik maddelerle olan temas dereceniz özellikle önemlidir. Örneğin, sürekli sigara dumanı, ev toz akarları, polen, ev hayvanı ve belirli gıdalara maruz kalmak bu şeylere karşı alerji olma olasılığınızı arttırır. Hava kirliliği, işlenmiş gıdalar ve sık antibiyotik kullanımlarının tümü alerji geliştirme olasılığımızı arttırır. Binlerce alerjik madde vardır. En yaygın olanlardan bazıları:

• Ev ve toz akarları,

• Ot ve ağaç polenleri,

• Ev hayvanlarının deri veya tüyleri,

• Mantar veya küf sporları,

• Gıdalar (süt, yumurta, soya, deniz ürünleri, meyve ve kuruyemişler),

• Eşek arısı veya arı sokmaları,

• Belli başlı ilaçlar

• Lateks ve

• Nikel, lastik, koruyucu ve kimyasal reçineler.

3 Şubat 2008 Pazar

Süt, vücut direncini artırıyor

Süt, vücut direncini artırıyor
Bir bardak sağlıklı sütle kalsiyum ve fosfor gibi mineral ihtiyacının yarısı karşılanıyor.

Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tanju Besler, insan vücudunun hastalıklara karşı daha dirençli olması için her yaşta mutlaka süt tüketilmesi gerektiğini bildirdi.
Besler, Milli Eğitim Bakanlığı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü ile Tetra Pak Türkiye işbirliğiyle Mersin Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Sağlıklı Süte Çağrı" seminerinde, dünyada çocuk ölümlerinin büyük çoğunluğunun yetersiz ve dengesiz beslenmeden kaynaklandığını belirtti.
Toplumda beslenmenin bilinçli yapılması halinde çocuk ölümlerinin azalacağını ifade eden Besler, "ABD'de çok küçük yaşlardan itibaren beslenmenin önemini vurgulamak için okullarda ve okul öncesi eğitimde bilgilendirme programları yürütülmektedir. Dolayısıyla eğitim şart" dedi.

Besin değeri yüksek olan sütün yaşamın her döneminde vazgeçilmez olması gerektiğini ifade eden Besler, şöyle konuştu:

"Doğumdan itibaren yaşamın her evresinde süt içilmesi gerekiyor. Bir bardak sağlıklı sütle kalsiyum ve fosfor gibi mineral ihtiyacının yarısı karşılanıyor. Kemik sağlığı, diş sağlı ve vücudun enerji mekanizmasında kalsiyuma ihtiyaç vardır. İnsan vücudunun hastalıklara karşı daha dirençli olması için her yaşta mutlaka süt tüketilmesi gerekiyor."

Araştırmadan çıkan sonuç

Tetra Pak Türkiye Kurumsal iletişim Müdürü Yasemin Ayginin de açıkta satılan sütün düşük olan vitamin değerinin, kaynatıldıktan sonra önemli oranda kaybolduğunu söyledi.

Uluslararası standartlarda, 1 mililitre sütte kabul edilebilir bakteri miktarının 5 bin iken, HÜ tarafından açık süt örneklerinde yapılan incelemede bu sayının 100 bine kadar yükseldiğinin belirlendiğini ifade eden Ayginin, şunları kaydetti:

"Yapılan saha araştırmasında, Ankara'nın 39 semtinden elde edilen 150 sokak, 109 UHT ve 41 pastörize süt örneği üzerinde yapılan laboratuvar analizlerine göre, UHT uzun ömürlü sütün insan sağlığı açısından tüm standartlara uygun özellikler taşıdığı açıkça ortaya çıktı."