çocuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çocuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Şubat 2008 Cumartesi

Çocuklarda bazı ağız ve diş problemleri

1) Diş Gıcırdatma:
*Nedenleri

Stress, agresif, takıntı veya sıkılgan kişilik yapıları, anne-babası diş gıcırdatan çocuklar bu alışkanlığa daha eğilimlidir.
Belirtileri
Dişlerde aşınma, uyurken çıkartılan gıcırdatma sesleri, yüz kaslarında ağrı, çene eklemindeproblemler, baş ağrısı, dişlerde sallanma ve hassasiyet.
*Tedavisi
Öncelikle psikolojik açıdan diş gıcırdatmaya yol açan faktörler ortadan kaldırılmaya çalışılır.
Bu başarılamaz, hastaya takıp çıkartılabilien bir gece plağı yapılır.
Ayrıntı için bakınız, Diş gıcırdatma (bruxizm)
2) Parmak Emme:
*Nedenleri: Parmak emme küçük yaşlarda sık görülen bir alışkanlıktır. Genellikle dört yaşına kadar kendiliğinden ortadan kalkar. Alışkanlığın sürekli dişlerin çıktığı yaşlarda da sürmesi, bu dişlerde ve damakta yapısal bozukluklara yol açar. Bu bozuklukların nedeni parmağın ön dişlere ve damağa uyguladığı başınçtır. Ortaya çıkan bozukluğun derecesi emmenin süresine, sıklığına, şiddetine ve emme sırasında parmağın pozisyonuna bağlıdır.

*Tedavisi:
Parmak emmeyi önlemenin en etkili yolu parmak emmeye eğilim gösteren çocuğu emziğe alıştırmaktır. Emziğin hem verdiği zarar daha azdır, hemde daha kolay bırakılabilir.
Tedavinin zamanlaması çok önemlidir. Çocuğun kendisi bu alışkanlıktan kurtulmayı istemedikçe, tedavinin başarıya ulaşması imkansızdır.
Çocuğun çevre baskısına uğramaması ve alay edilmemesi için okul çağından önce bırakması psikolojik yönden çok faydalıdır.
Çocuk baskı altına alınmadan cesaretlendirilerek, ödüllendirilerek pozitif yönlendirilmelidir.
Eğer her şeye rağmen 6 yaşına kadar alışkanlık kırılamamışsa diş hekimine başvurularak profesyonel yardım alınması gereklidir.
Ayrıntı için bakınız, Parmak emme
3) Emzik
Bebekler için emmek rahatlamanın ve güven içinde hissetmenin en doğal yoludur.
Eğer bebek parmak emme eğilimi gösteriyorsa, derhal emziğe yönlendirilmelidir. Emzik parmak emmeye göre hem daha az zararlıdır; hem de sonraki yaşlarda daha kolay bırakılabilir.
Emzik günün büyük bir bölümünde değil, sadece gerekli olduğunda verilmelidir.
Yapısal bozukluklara yol açmamak için, mümkün olduğu doğal meme yapısındaki emzikler seçilmelidir.
Emziklerin yapısının sağlamlığı her gün kontrol edilmelidir.
Emziğin büyüklüğü ağzın yapısına uygun olmalıdır.
Ayrıntı için bakınız, çocuklarda parmak emme ve emzik
4) Biberon çürüğü
Bebeğimin dişleri sürer sürmez çürüdü. Nedeni ne olabilir?
Bebeklerde bazen dişlerin üzerinde sürer sürmez kahverengi lekeler oluştuğu ya da bu dişlerin kırılıp döküldüğü gözlenir. Aslında bu lekeler diş çürükleridir ve dişler de çürük nedeniyle kırılır. Bu kadar erken bir dönemde çürük oluşmasının nedeni de biberon çürüğü adı verilen çürüklerdir. Bebek beslenmesinde en önemli besin olan anne sütü ya da inek sütü doğal olarak şeker içerir. Gece yatmadan önce yada uyku sırasında bebek anne sütü ya da biberon emerse süt ağızda birikerek mikropların dişleri çürütmesi için elverişli bir ortam oluşturur. Bu nedenle özellikle gece beslenmesi sonrası dişlerin temizliğine özen gösterilmelidir.
Biberon çürüğünden korunmak için ne yapmak gerekir?
Bebeklerde meydana gelen çürüklerin tedavisi çok güç olduğundan, koruyucu önlemlerin erken dönemde alınması gerekir.
Bunlar nelerdir?
* Bebeğinizin gece ağzında biberonla uyuma alışkanlığını önleyin.
* Beslendikten sonra uyutmaya çalışın.
* Biberondaki süte şeker, bal pekmez gibi tatlandırıcılar ilave etmeyin.
* Bebek beslendikten sonra mutlaka su içirin.
* İlk dişlerin sürmeye başlamasıyla gece ve sabah beslenmeleri sonrası temiz, ıslak bir tülbent ile dişlerini silerek temizleyin.
Biberon çürüğü önemli midir?
Biberon çürüğü görülen dişler tedavi edilmezse ağrı yapar ve iltihaplanır. İltihaplı ya da ağrıyan dişler bebeğin huzursuzlanmasına ve beslenme düzeninin bozulmasına neden olur. İltihap alttan gelecek kalıcı dişler de etkileyip şekillerinin bozuk olmasına yol açar. Bu dişler çekilmek zorunda kalırsa çocukta konuşma problemleri ortaya çıkabilir.

Uyumayan çocuk obez oluyor

Obesity” adlı Amerikan dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, çocukların bir saat fazladan uyumasıyla obezite riski yüzde 9 azalıyor. “John Hopkins” üniversitesi uzmanlarının çalışması, uyku süresiyle obezite riski arasında bağlantı bulunduğuna işaret ediyor. Araştırma ekibinin başkanı Youfa Wang, “Bu konuda daha önce yapılan 17 araştırmayı kıyasladığımızda, uyku arttıkça riskin azaldığını gördük” dedi.

Wang, en az uyuyan çocukların obez olma riskinin, yeterince uyuyan çocuklara oranla yüzde 92 arttığını tespit ettiklerini belirtti. 5 yaşın altındaki çocukların günde 11, 5-10 yaş arasındakilerin 10, 10 yaşın üstündekilerin de 9 saat uyuması tavsiye ediliyor.

13 Şubat 2008 Çarşamba

Çocuklara güneş her zaman gerekli

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Küçüködük, çocukların üşütür endişesiyle kalın giydirilmeleri ve evden fazla çıkarılmamalarının, güneşin besleyici ışınlarından yeterince yararlanmalarını engellediğini söyledi.

Prof. Dr. Küçüködük, kış aylarında çocukların açık havaya çıkarılarak güneş ışınlarından yararlanmasının önemli olduğunu vurguladı.

Bazen ebeveynlerin çocuklarına karşı aşırı korumacı davrandıklarını, aşırı korumanın ise çocuklara yarar yerine zarar verebildiğini ifade eden Küçüködük, bu kapsamda üşütür korkusuyla çocuklarını kışın güneşli havalarda dışarıya çıkarmaya çekinen ebeveynlere çeşitli tavsiyelerde bulundu.

Kış aylarında çocukların temiz havaya ve güneşe ihtiyacı olduğunu belirten Prof. Dr. Küçüködük, soğuk havaya uygun şekilde giydirilerek dışarı çıkarılmaları ve temiz hava almalarının, güneşten yararlanmalarının sağlanması gerektiğini ifade etti.

“SOĞAN MODELİ GİYDİRİLMELİ”

Çocukları soğuk havalarda tek katlı ve kalın giydirmek yerine, ince ve kat kat giydirilmelerini öneren Küçüködük, “Soğuk havalarda da çocukların temiz havaya ve güneşe ihtiyaçları var. Kış aylarında çocukları eve kapatmak ya da aşırı giydirmek doğru değil. Soğuk havalarda çocuklar dışarı çıkarılırken soğan modeli dediğimiz şekilde, ince ve kat kat giydirilmeli. Böylece vücut ısısı kaybedilmemiş olur ve çocukların vücut dirençleri düşmez” diye konuştu.

RAŞİTİZM TEHLİKESİ

Güneş yetersizliğine bağlı D vitamini eksikliğinin yol açtığı raşitizm hastalığına da işaret eden Prof. Dr. Küçüködük, raşitizmin özellikle bebekliğin 6 ile 24'üncü ayları arasında görüldüğünü, tedavi edilmediği takdirde kemiklerde şekil bozukluğuna neden olduğunu söyledi.

Türkiye'nin güneş ışınları açısından zengin bir ülke olduğunu belirten Küçüködük, “çocukların gelenek olarak kundaklanmaları, üşütme korkusu ile fazla giydirilmeleri ve evden fazla çıkarılmamaları onların güneşin besleyici ışınlarından yeterince yararlanmalarını engellemektedir” dedi.

Prof. Dr. Küçüködük, raşitizm hastalığında bıngıldağın geç kapandığını, kafa kemiklerinin yumuşak olduğunu, bebeğin başının arka kısmının çok terlediğini, göğüs kemiklerinde şekil bozukluğu olabildiğini, el bileklerinin şiştiğini; oturma ve yürümeye başlama zamanının gecikebildiğini anlattı.

Raşitizm şüphesinde doktora başvurulması gerektiğini vurgulayan Küçüködük, çocuk ve bebeklerin düzenli olarak güneşe çıkarılmalarını ve kalsiyum ile C vitamini bakımından zengin gıdalarla beslenmelerini önerdi.