Beslenirken Güzelleşin
Pek çok kişi hareketsizlikten ve vücuduna gereken özeni gösterememekten yakınır. Gün içerisinde sürekli olarak zamanla yarışıldığı için, vakitten tasarruf etmek adına hızlı ve çabuk yemek, az uyumak, en kısa mesafeler için bile taşıt kullanmak hayatın ayrılmaz birer parçası oldu. Tüm gün hiç kıpırdamadan masa başında çalışmanın olumsuz etkileri bir yana, eski çağlarda insanların avlanırken ya da tarlada çalışırken yaptıkları doğal egzersizler bugün para ödeyerek jimnastik salonlarında yapılmaya çalışılıyor. Tabii bu kapalı atmosfer bir süre sonra sıkıntı verdiği için, bundan da vazgeçiliyor ve hareketsiz yaşantıya geri dönülüyor.
Hızlı beslenirken alınan yüksek kalorili gıdalar, işte böyle bir yaşantı içinde vücut tarafından yeterli miktarda yakılmadığı için de, şişmanlık problemi ile savaşılıyor. Üstelik sağlıksız beslenmenin dış görünüşe olan yansımaları sadece bununla da sınırlı değil! Cilt canlılığını, saçlar parlaklığını, gözler ışıltısını kaybediyor. Oysa ki doğru beslenip, gerekli besinleri alarak, kendinize doğal bir bakım uygulamanız, güzelliğinizi korumanız mümkün!..
Cilt
Cildin rengini melanin belirliyor. Mesela çiller, melaninin bazı bölgelerde yoğunlaşmasından kaynaklanıyor. Yine aynı şekilde havuç, şeftali, kayısı gibi gıdalarda bulunan betakaroten maddesi de cildin rengini etkiliyor.
İyi bir cilde sahip olmak için, oksijen, vitamin, mineral, gerekli yağlar, enerji ve protein sağlanması gerekiyor. Bunların eksikliği, cildin canlılığını yitirmesine ve sağlıksız görünmesine yol açıyor. Cildin nemli olmasını sağlayan yağ üretimi, hormonlar tarafından kontrol edilmesine rağmen, yediğiniz içtiğiniz şeylere dikkat ederek de daha güzel bir cilde sahip olabilirsiniz.
Somon ve onun gibi yağlı balıklar, cildin su tutma kapasitesini arttırarak yumuşak ve taze görünmesini sağlıyor. Nemli bir cilt daha diri oluyor ve kırışıkların oluşması gecikiyor.
Karpuz, yeşil, sarı, kırmızı iri dolmalık biberler (paprika), yeşillik ve salatalık, cilde nem kazandırıyor. Ayrıca, hafif çizgilerin azalmasına yardım ediyor.
Portakal, kivi, ıspanak, tatlı patates ve biber, cildin darbelere karşı daha dayanıklı olmasını sağlıyor. Güneşe karşı dayanıklılık, cilde elastikiyet ve gençlik kazandırıyor.
Kabuklu deniz mahsulleri, ayçekirdeği, tam buğday ekmeği, güneş ışınlarının yaşlandırıcı etkisini azaltıyor. Cildin en üst tabakasının su tutmasına yarayarak, alt tabakaların nemli kalmasına yardımcı oluyor. Böylece cilt kurumuyor.
Soyalı ürünler cildin incelmesini ve kurumasını yavaşlatarak, yaşlanmayı geciktiriyor. Cildin kendini yenilemesine yardımcı oluyor.
Papatya çayı, yeşil salata ve muz, cildin kendini yenilemesine ve cildin yaşlanma sürecini yavaşlatmaya yarıyor. Cilde parlaklık ve canlılık kazandırıyor. Göz altındaki halkalar ile ciltteki çizgileri azalması da, diğer yararları arasında sayılabilir.
Süt ve süt ürünlerinin içindeki kalsiyum, ciltteki hücrelerin sürekli olarak kendilerini yenilemesini sağlıyor. Ciltteki su oranını dengeliyor dolayısı ile canlı bir cilde sahip olmaya yardımcı oluyor.
Tam buğday ekmeği, kepekli makarna, yulaf ekmeği ise antioksidan deposu olarak cilde pembelik kazandırıyor ve gençleşmesine yarıyor.
Diet lifli makarnalar cilde enerji sağlarken, cilt bu enerji sayesinde kendi bakımını yapabiliyor. Ayrıca ciltteki yağ üretimini dengeliyor.
Havuç, ıspanak, kayısı ve şeftali ise cildi ultraviyole ışınlarından koruyor. Güneş ışınlarından zarar görmüş cildin kendini toplamasına yardımcı oluyor. Fazla güneşte kalmanın neden olacağı kırışıklık riskini azaltıyor.
Çilek, portakal, kivi ve ıspanak, cilde elastikiyet ve dirilik sağlayan kolajen ve elastin yapısını koruyor. Özellikle çilek, sigaranın cilde verdiği zararlara karşı korunma mekanizması oluşturuyor.
İnsan vücudu 1,5-2 metrekare deri ile kaplıdır ve bu yaklaşık 4 kg ağırlığındadır.
Saç
Saçlar, güzelliğin ayrılmaz birer parçasıdır. Ancak saç estetik yönünün yanı sıra, kafayı güneş ışınlarından korumaya ve vücut ısısını dengede tutmaya yarıyor. Saçın bu görevlerini görebilmesi ve güzelliğe katkıda bulunabilmesi için, bakımına ve sağıklı olmasına dikkat etmek gerekiyor. Saç uçlarının kırılması, saç dökülmesi, saçların cansız görünmesi ve kepek bir çok insan için büyük bir sorundur. Sağlıklı beslenme ile bu sorunlara da çare bulmak mümkün!
Hamsi, sardalye, hindi, kırmızı et, saç köklerinin beslenmesine yardımcı olarak dökülmeyi azaltıyor. Kafa derisinin yağ oranını dengeleyip, kurumayı ve kepeklenmeyi önlüyor.
Fıstık, badem , ayçiçeği, yengeç ise saçın rengini korumasını sağlayıp, saça elastikiyet kazandırarak, kırılmaları azaltıyor.
Baklagiller, ceviz, yengeç ve ciğer, saçın rengini ve nemini muhafaza etmesine yardımcı olur. Özellikle ceviz, saçın kuvvetli, hacimli olarak büyümesini sağlıyor.
Kabak çekirdeği ve ton balığı, saçın nem dengesini sağlıyor. Böylece saç ne çok yağlı ne de kuru oluyor. Ayrıca saçın sağlıklı olarak maksimum hızda uzamasına da yardımcı olurken, kırılmalara karşı koruyan keratin maddesinin üretimini artırıyor.
Portakal, biber, havuç, kafa derisinin sağlıklı olmasını sağlayarak, güneş ışınlarına karşı korunma sağlıyor.
Saç telinin sıcak iklimlerde daha çabuk uzadığını biliyor muydunuz?
Eğer günde 100 telden fazla saçınız dökülüyorsa, saçlarınızda bir problem olabilir.
Göz
Şüphesiz ki yüzün en etkileyici bölümüdür gözler. Fakat günümüzün yaşam koşullarında gözlerin çok sağlıklı ve parlak görünmesi de bir hayli zor gibi değil mi? Hatta belki makyaj yapmak bile bu yorgunluğu saklayamıyabilir. Fakat bunun da çözümü yine sizde!
Kayısı, havuç, mango, şeftali, yumurta ve ciğer, göz yüzeyinin nemli kalmasını sağlayarak, göze giren yabancı maddelerden arındırıyor. Göz kapaklarını besleyerek, göz kızarıklığını ve iltihaplanma riskini azaltıyor, güneş ışınlarına karşı korunma sağlıyor.
Kiraz, üzüm, çilek, yeşil çay ise uzun çalışma saatleri nedeniyle oluşan gözlerdeki gerginliği azaltıyor. Gözdeki kan damarlarını besleyerek, gözlerin canlı ve parlak olmasını sağlıyor. İleride katarakt olma riski de, yine bu meyveleri tüketerek azaltılabiliyor.
Sarı dolmalık biber, muz, mandalina, portakal ve üzüm, retinayı koruyor. Aynı zamanda göz etrafında oluşan ince çizgileri azaltıyor.
Ayçiçeği, susam, avokado, fındık ve badem , göz kapaklarını besleyerek, gözlerin şiş veya kırmızı görünmesini engelliyor. Gözlere kan oturmasını önlemesinin yanı sıra, göz ağrılarını azaltıyor.
Sarımsak, pırasa, çilek, yeşil çay, gözün bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Gözde arpacık çıkma riskini azaltırken, göz ağrısına, sulanmasına ve kızarmasına engel oluyor.
Kepekli makarna, tam buğday ekmeği, gözdeki damarları koruyor. Ayrıca vücudun stresle daha kolay baş etmesine yardımcı olarak, göz etrafında oluşabilecek çizgileri azaltıyor.
Kiraz, üzüm, portakal, yeşil çay, uzun çalışma nedeniyle oluşan gözlerdeki gerginliği azaltıyor.
Papatya çayı, süt, yoğurt, muz, göz etrafında oluşan halkalara ve göz torbalarına iyi geliyor. Göz ağrılarını ve kızarıklıklarını ayrıca çizgilerin oluşumunu azaltıyor.
Gece görmeyi sağlayan maddenin havuç, şeftali gibi besinlerde bulunan betakaroten olduğunu duymuş muydunuz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder