18 Aralık 2007 Salı

Ruh Sağlığı Açısından Yeni Trafik Yasası

Türkiye’de alkollü araç kullanımı ve hızdan dolayı ehliyetlerine el konan yaklaşık 150 bin kişinin yüzde 80’ini mecbur olmasına rağmen psikiyatrik muayeneye gitmiyor. Türkiye’de ehliyetsiz araç kullanımı oranın yüksek olduğuna dikkat çeken psikiyatri uzmanları psikiyatrik muayene mecburiyetini bypass eden Yeni Trafik Yasası’nın ehliyetsiz araç kullanan sürücü sayısında patlamaya yol açacağına dikkat çekiyor. Türkiye’de halen 15 milyon kişinin sürücü belgesi bulunuyor. Ülkemizde trafikte olan araç sayısı ise 9 milyon civarında.
Bakırköy Psikiyatri Tedavi ve Araştırma Merkezi(BAPAM) Psikiyatri Uzmanı Dr. Ayhan Akcan, yeni yasa tasarısında alkollü araç kullanma ve hız ihlali nedeniyle ehliyetlerine el konan sürücüleri muayene ederek yeniden ehliyet alıp alamayacakları konusunda karar veren 'psikoteknik değerlendirme ve psikiyatrik muayene merkezlerini' etkinliğinin azalttığını inancında. Dr. Akcan, alkol bağımlılığının eğitimle değil ancak tedavi ile giderilebileceğini söylüyor.
Türkiye'de alkollü araç kullan ve hız ihlali yapan sürücülerin psikiyatrik muayeneye tabii tutuluyor. Söz konusu sürücülerin tekrar sürücü belgelerini alıp almayacakları konusu da karar vererek bir rapor halinde ilgili trafik birimine gönderen bu merkezler, bilirkişilik görevi yapıyor. İki yıl içinde alkollü ve hızdan dolayı sürücü belgelerine el konan yaklaşık 2 bin kişinin psikiyatrik muayenesini yapan Dr. Akcan, Batı ülkelerine nazaran zaten az olan bu merkezlerin yeni yasa ile fonksiyonlarını iyice yitireceğini ifade ediyor.
Halen bu merkezlerin koordinasyonu ve bilimsel yapılanması konusunda çalışmalar yürüten Dr. Akcan, İstanbul'da bu amaçla çalışan 4 merkez bulunduğunu anlatarak, şu bilgileri veriyor:

"Türkiye'de toplam 30 merkez vardır. Bu rakam Almanya ve Avusturya'daki merkezlerin sayılarının sekizde biri kadar. Belçika ve İsviçre'deki merkezlerinde yarısı kadar.
Bu merkezler daha çok alkollü araç kullanan, hız ihlali yapan ve bir yılda 100 ceza puanını aşma suçlu sürücülere yönelik bilirkişilik yapıyor. Denetimlerini Sağlık Bakanlığı yapıyor ve yapmaktadır."

Trafik konusunda koruyucu ve caydırıcı tedbirler alınabileceğini, koruyucu tedbirlerin zor, kalıcı ve uzun vadeli olduğunu ancak gerçek çözüm ürettiğini anlatan Dr. Akcan, ceza gibi caydırıcı tedbirlerin ise geçici ve gerçek çözüm üretmediğini belirtiyor.

RÜŞVET ARTAR
Meclis İçişleri Komisyonu'ndan geçen Trafik Yasa Tasarısı’nın çözüm üretmek yerine en ağır ihlal olan ehliyetsiz araç kullanımını arttıracağını kaydeden Akcan, ‘rüşvet’ veya ‘makbuzsuz ceza’ olaylarından artış yaşanacağını anlatıyor: “Trafik konusuna teknik bilimsel yaklaşmak gerekir. Ceza veya yasayla çözülecek kadar basit değildir. Bu tasarının içeriği tamamen hukuksal bakışı içermektedir. Oysa alkollü araç kullanan kişinin yaptığı tamamen bir davranış, sağlık ve tutum meselesidir. Maalesef bu düzenlemede ne doktor raporu ne davranış psikolojisi ne de teknik yaklaşım söz konusu değildir. Şahsın alkol alma derecesi ve bağımlı olup olmadığı tedavisinin mümkün olup olmadığı, rehabilitasyonu, tekrarlama derecesi, alkolden kaynaklanan beyin melekelerinde yıkım olup olmadığı bypass edilmiştir. Olaya sadece para verecek şahıs gözüyle bakılmıştır.”

Türkiye'de halen ehliyetine el konulmuş yaklaşık 150 bin civarında sürücü bulunduğuna da dikkat çeken Dr. Akcan, bu rakamın ancak 20 binin psikiyatrik muayene için merkezlere başvuruda bulunduğunu ifade ediyor. Ehliyetsiz araç kullanmanın neredeyse en hafif ceza sınıfına girdiğini anlatan Dr. Akcan, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Süresi gelmesine rağmen ehliyetsiz araç kullanmaya devam ederek "psikoteknik değerlendirme ve psikiyatrik muayeneye "gelinmemektedir. Gelmeyenler ya ehliyetlerini tamamen bırakmaktadır araç kullanmaktadır ya da ehliyetsiz olarak araç kullanmaya devam etmektedir. Yeni taslağa göre ‘alkollü sürücü’ doktorun karşısına en iyi olasılıkla 7.5 yıl
sonra gelecektir. Bu süre içinde kişinin alkol kullanma biçimi hiç düşünülmeden cezalandırılacak ve her süre bitiminde hiçbir sağlık muayenesi yapılmadan kişiye ehliyeti iade edilecektir. Kişi yolcuda taşıyabilir, kazada yapabilir,can ve mal kaybına da sebep olabilir. Burada tek kriter ehliyetsiz olduğu süre ve ödediği para cezasıdır.”
Söz konusu psikiyatri merkezleri sürücünün alkol kullanma biçimine bağlı olarak alışkanlık, bağımlık yapıp yapmadığı, araba sürme becerisine ne kadar etkilediği, tekrar kullanıp kullanmayacağı ve tutum davranış boyutu konusunda değerlendirmeler yapıp çözüm üretiyor.
Yeni yasa ile bu sorunlarının çözümünün sürücü kurslarına havale edildiğini de anlatan Dr. Akcan, “Alkol bağımlısına, alkollü araç kullanmayı alışkanlık adinmiş kişiye, hız meraklısına kursla ne öğreteceksiniz ki? Zaten bu tür riskli araç kullananların güvenli araç kullanmasına yönelik davranışlarını değiştirmeye yönelik çalışmalarda başarı oranı genellikle düşüktür.”

PSİKİYATRİSTLERİN TEKLİFİ
Yeni yasada düzenlemeler yapılması gerektiğini anlatan Dr. Akcan, alkollü araç kullanırken yakalanan her sürücünün ilk kezde olsa psikoteknik değerlendirme ve psikiyatrik muayeneye tabi tutulmasını istiyor. Alkol bağımlısının tanı ve tedavisinin psikiyatri uzmanının işidir. Alkolün beyinde yıkım yaptığını ve bu yıkımın derecesinin psikoteknik değerlendirmeyle tespit edilebileceğini kaydeden Dr. Akcan, şu bilgileri de veriyor:
“Ehliyetinin tekrar iadesi işi teknik konudur ve hekim ile psikoteknik değerlendirme sonuçlarına bağlıdır. Zaten ilgili yasada üçüncü kez alkollü araç kullanırken yakalanan psikoteknik değerlendirme ve psikiyatrik muayeneye tabi tutulur şeklinde değildir. Bu tamamen trafik polislerinin yasayı yorumlama şeklinden kaynaklanmıştır. Yasada birinci,
ikinci üçüncü tanımlamaları ehliyetlerinin ne kadar süre ile alınacağı üzerinedir. Bu süre yaptırımlarından sonra "psikoteknik değerlendirme ve psikiyatrik muayene yapılmalıdır" şeklinde tanım yapılmıştır.Yani kaçıncı yakalanmada yapılmalıdır konusu tartışmaya açıkt

0 yorum: